Dört İş Günü Girişimi: Covid-19 pandemisi değişim için harika bir fırsat yarattı
Dört İş Günü Girişimi: Covid-19 pandemisi değişim için harika bir fırsat yarattı
Haftalık iş günü sayısının tüm dünyada dörde düşürülmesi gerektiğini savunan "4 Day Week" (Dört İş Günü) platformu, Koronavirüs salgını nedeniyle yaşanan zorlu sürecin ve ekonomik şartların değişim için 'bulunmaz bir fırsat' yarattığına inanıyor.
4 Day Week Genel Direktörü Charlotte Lockhart, euronews'e verdiği ropörtajda, "Covid-19 pandemisi bize çalışma şekillerini yeniden tasarlamak için mükemmel bir fırsat verdi. Yaşadığımız korkunç bir süreç ama iş yeri kavramını yeniden keşfetmek heyecan verici" dedi.
Platform, Covid-19 pandemisinin dünya ekonomisini düzeltmek ve genel refahı artırmak için çalışma modellerini yeniden tasarlanması konusunda ideal bir fırsat sunduğunu ve yürürlükte olan beş gün-40 saatlik çalışma temposunun değişmesi gerektiğini savunuyor.
"İş günü sayısı dörde düşerse, üretkenlik yüzde 20 artar"
İnsanın doğası gereği hafta 40 saat verimli çalışamayacağını söyleyen Lockhart, "Eğer personelinize verimsiz olduğu zamanları izin olarak verirseniz firmanızda üretkenliğin en az yüzde 20 arttığını görürsünüz" şeklinde konuştu.
4 Day Week Genel Direktörü, olumsuz ekonomik şartlarda 'verimliliğe odaklanmanın her zamankinden daha önemli hale geldiği'ni iddia etti.
Yeni Zelanda Başbakanı: Pandemide esnekliğin verimlilik sağladığını keşfettik
Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, pandeminin ekonomi üzerinde yarattığı olumsuz etkileri azaltmak için haftada 4 iş günü fikrine destek veriyor.
İş günü sayısının azaltılmasının iç turizmi arttıracağına değinen Ardern, Mayıs ayında yaptığı bir konuşmada "Pandemi sırasında evden çalışan insanların mesai esnekliğinin yarattığı verimlik artışını keşfettik. Son zamanlarda pek çok kişiden çalışma günlerinin dörde düşürülmesi önerisini alıyorum. Bunun işçi ve işveren arasında başarıyla işlediği de görülüyor." şeklinde konuştu.