https://www.gercekgundem.com/images/posts/201901/72414_814x458.jpg

Uzmanlardan kenevir çağrısı: Çok farklı faydalarının olduğunu göreceğiz

Otomotivden inşaata, tekstilden gıdaya kadar 50 bin çeşit üründe kullanılabilen ve oksijen konusunda oldukça zengin bir bitki olan kenevir için uzmanlar çağrıda bulunuyor.

Otomotivden inşaata, tekstilden gıdaya kadar 50 bin çeşit üründe kullanılabilen ve oksijen konusunda oldukça zengin bir bitki olan kenevir için uzmanlar çağrıda bulunuyor.  

2016 yılında 19 ilde kenevir üretiminin önünü açan Türkiye'de kenevirin önünün daha da açılması gerektiğini ifade eden uzmanlar, dünya piyasasındaki yeri gün geçtikte büyüyen kenevir için, "Açın mucizenin önünü" çağrısında bulunuyor.

Sözcü’den Mehmet Pişkin’in haberine göre, başta ABD, Kanada, Almanya, Avustralya, İsrail, Hollanda, Fransa olmak üzere birçok ülke süratle üretim sahaları oluşturuyor. Hal böyle olunca da kenevir lobileri de çığ gibi büyüyor. ABD ekim alanını yüzde 150 arttırdı.

Lobiler, araştırma tesisleri ve sivil toplum kuruluşları kurulan ABD, 2013'de 581 milyon dolar olan üretim değerini arttırmayı hedefliyor. İsrail'de, tıbbi kenevir üretimi için yapılan Ar-Ge'ler sonucunda Sağlık Bakanlığı’ndan kanun geçirildi. Medikal kullanımında dünya liderliğini elde etmek isteyen İsrail, 10 yılda 100 milyar dolarlık pazarı yönetecek çözümlerle uğraşıyor.

Hollanda'da kenevirin ekim ve üretimi yüzde 200 arttırıldı. 30 bin dönüm kenevir ekimi yapılan Fransa'da 2 milyar dolarlık pazar için ekim sahalarını arttırmaya çalışılıyor.

Fransa, yemek endüstrisi, inşaat malzemeleri ve selülozu yüksek sak ve lifler üzerinde de araştırmalarına devam ediyor. Almanya ise tıbbi kenevir talebine yetişilemiyor. Yeni nesil otomobillerinde özellikle kaporta ve koruma barlarında kenevir bazlı ürünleri kullanmaya karar veren Almanya, uzun vadede 50 milyar Euro'luk bir kenevir endüstrisi oluşturmaya çalışıyor.

"Kenevir ekimi süreci başlatalım"

Türkiye'de 2016 yılı sonunda yönetmelik değişimi yapıldı; Amasya, Antalya, Bartın, Burdur, Çorum,İzmir, Karabük, Kastamonu, Kayseri, Kütahya, Malatya, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Uşak, Yozgat ve Zonguldak'ta kenevir üretimi serbest bırakıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 16 ay önce, “Bize bir zamanlar Afyon ekimini yasaklayanların kendileri cayır cayır Afyon ekiyorlar. Gelin yeniden bir kenevir ekimi süreci başlatalım. Çünkü kenevir ekiminin çok farklı alanlarda çok farklı faydalarının olduğunu göreceğiz” açıklamasında bulundu.

Enstitü Müdürü Prof. Dr. Selim Aytaç, kenevirin çok yönlü kullanılan bir bitki olduğuna dikkat çekti. Tohum, sap, lif ve yapraklarından faydalanılabildiğine işaret eden Aytaç, bu bitkinin doğal yaşamın sürdürülebilmesi açısından oldukça önemli olduğunu vurguladı. 2016'da yönetmeliğin değiştirilmesiyle birlikte üretim için mülki amirlerin kapılarını çaldıklarında uyuşturucu etkisi nedeniyle uzak durulması gerektiği anlayışının olduğunu ancak Cumhurbaşkanının açıklamasıyla birlikte bu algının birçok kişide yıkıldığını anlatan Aytaç, şunları söyledi:

"Bir üretim modeli olmalı"

"Kenevire farklı bakış oldu. Üretim sahası 5-6 kat arttı. Çiftçiye ilgi gösterdiler. İyi gelişmeler fakat yeterli değil. Daha fazla artış olmasını istiyoruz. Birçok ürünün halk tarafından kullanılmasını istiyoruz. Gıda, gıda takviyesi, barınma, giyinme, yemden tutundan, ekmeklerde kenevir etkisi olsun istiyoruz. Daha sağlıklı daha doğal bir ürün. Kenevir tarımında kimyasala ihtiyaç duymadan üretim yapabiliyoruz

Sanayiciden atılım bekledik ama göremedik. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemek istediğini bürokrasi anlamadı. Bankalarda kenevir üreticiliğine yönelik kredi yapılmasını istedik. Devlet bankaları bunu rahatlıkla yapabilir. Bu olmayınca biraz yavaş gidiyor. Beklediğiniz hızda gitmiyor.

"Çiftçimizin yüzde 15-20'si kenevir üretimine devam etse bugünlere düşmezdik"
Bir üretim modeli olmalı. Biz şu anda sözleşmeli üretim modelini öneriyoruz. Çiftçi üretecekse alıcısı hazır olsun ki, çiftçi de üretsin. Türkiye, kenevirle ilgili boşlama yaptı, keneviri imha ettik. 1960'tan bahsetseydik güçlü bir kenevir üreticisiydik. 1980'den sonra ektiğimizi kaybetmeye başladık, kenevirle ilgili kısıtlamalar koyduk.

Çiftçimizin yüzde 15-20'si kenevir üretimine devam etse bugünlere düşmezdik. Fransa hiç bırakmadı. Özellikle tohum üzerine Fransa'yı yakalamak için çok çalışmamız lazım. Belçika gibi Avrupa ülkeleri sürekli tekstilde kendilerini yeniledi. Biz pamuğa ağırlık verdik. Ayrıca Türkiye'de şu an yaprakların ve çiçeklerinin kullanılması da kısıtlı ancak asıl katma değer burada var. Bununla ilgili yasaların değiştirilip, bu işi suiistimale vermeyecek şekilde üretim yapmalıyız.

Eğer bunu başarabilirsek Türkiye'nin iklim faktörünü ekonomiye dökmüş oluruz. Çok net söylüyorum alıcı varsa çiftçi üretiyor. Çiftçide sıkıntı yok ama sanayici teşvik edilmeli. Bakın bunun önümüzdeki 10 yılda yıllık cirosunun 150 milyar dolar olacağı söyleniyor. Biz bunun yüzde 10'unu bile alırsak 15 milyar dolar demek. Yüzde birini bile alsak 1,5 milyar dolar demek. Bu şekilde dünyayla yarışabiliriz.

"Yurt dışında ciddi siparişler var"

Yurt dışında ciddi siparişler var, istekler var talepler. Ama bu işin önündeki engeller kaldırılmalı. Tarım Müdürleri bu işin mevzuatını bilmiyor. Kitap yazdım gönderdim, okumadılar. Genelge çıktı, bakmadılar. Cumhurbaşkanı bağırıyor, bunlar kafalarını yormuyor. Sanayi Bakanlığı kenevir kullanan yerli sanayiciyi teşvik etmeli, Tarım Bakanlığı da bu işin önündeki bütün engelleri başta kendisi olmak üzere kaldırmalı.