http://idora.gazetevatan.com/vatanmediafile/Haber598x362/2020/05/29/hadisle-mujdelenen-kutlu-fethin-567-yil-donumu-4555099.Jpeg

Hadisle müjdelenen kutlu fethin 567. yıl dönümü

Orta Çağ'ın en güçlü kara ve deniz kalelerinin, Fatih Sultan Mehmet'in kuşatma teknikleri, ateşli silahları ve düzenli askeri gücü karşısında yenildiği İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümü kutlanıyor

Orta Çağ'ın en güçlü kara ve deniz  kalelerinin, Fatih Sultan Mehmet'in kuşatma teknikleri, ateşli silahları ve  düzenli askeri gücü karşısında yenildiği İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümü  kutlanıyor. 

Dünyanın en büyük, önemli ve güzel şehirlerinden biri olan İstanbul,  tarih boyunca coğrafi konumu ve doğal güzellikleri dolayısıyla 1453'teki  fethinden önce de 28 kez kuşatıldı.

Napolyon'un "Dünya tek devlet olsa başkenti İstanbul olurdu." dediği,  Nedim'in "Bu şehr-i Stanbul ki bi-misl ü bahadır. Bir sengine yek-pare Acem mülkü  fedadır." diyerek eşsizliğine vurgu yaptığı İstanbul, en kadim medeniyetlerin  varlıklarını taçlandırdıkları yer oldu.

İstanbul'u, M.Ö. 340'ta Makedonya Kralı Phillippe, M.Ö. 194'te Roma  İmparatoru Septim Severus, M.S. 616'da İran Hükümdarı Keyhüsrev, M.S. 626'da  İranlılar ve Avar Türkleri, M.S. 665'te Emevi Halifesi Muaviye, M.S. 667'de Emevi  Halifesi Muaviye, M.S. 672'de Emevi Halifesi Muaviye, M.S. 712'de Emevi Halifesi  I. Velid, M.S. 722'de Emevi Halifesi I. Velid, M.S. 782'de Abbasiler, M.S. 854'te  Abbasi Halifesi Mütevekkil, M.S. 864'te Ruslar, M.S. 869'da Abbasi Halifesi  Mütevekkil, M.S. 936'da Ruslar, M.S. 959'da Macarlar, M.S. 970'te Abbasiler, M.S.  1203'te Latinler, M.S. 1302'de Venedikliler, M.S. 1348'de Cenovalılar, M.S.  1391-1396'da Osmanlı Padişahı 1. Bayezid, M.S. 1412'de Osmanlı Şehzadesi Musa  Çelebi, M.S. 1422'de Osmanlı Padişahı 2. Murad, M.S. 1437'de Cenovalılar'ın yanı  sıra Atilla'nın, Vikinglerin, Bulgarların ve Gotların kuşattığı tarih  kaynaklarında yer alıyor.

Gün gün İstanbul'un fethi

Araştırmacı-yazar Ali Erkmen'in kaleme aldığı ''1453  Konstantinopolİstanbul'' adlı kitap da tarihin en büyük ve en görkemli  kuşatmalarından birisi olan İstanbul'un fethini gün gün gözler önüne seriyor. 

AA muhabirinin kitaptan derlediği bilgiye göre, babasının ölüm  haberini sancak beyi görevini yürüttüğü Manisa'da öğrenen Şehzade Mehmet, 15 gün  sonra Edirne'ye geldi ve henüz 19 yaşına basmadan 18 Şubat 1451'de Osmanlı  Devleti'nin padişahı sıfatıyla ikinci kez tahta çıktı.

O dönemde Anadolu'da, Osmanlı Devleti'ne ait olmayan en önemli yer  Anadolu ve Rumeli'nin kalbi, Konstantinopolis'ti. Sultan 2. Mehmet tahta çıkar  çıkmaz Konstantinopolis'i fethetme düşüncesini kafasında canlandırmaya başladı. 

Padişah, bu amaçla Karadeniz yoluna hakim olabilmek için Anadolu  Hisarı'nın tam karşısına Rumeli Hisarı'nı yaptırdı. Rumeli Hisarı'nın  temellerini, Utarid Mabedi'nin bulunduğu yere koyduran Sultan 2. Mehmet, hisar  duvarlarının ''Muhammed'' kelimesini bir araya getiren, Arap harfleri şeklinde  olmasını, her ''M'' harfi yerine bir kule yapılmasını buyurdu. 1452 yılının  Ağustos sonlarına doğru, Rumeli Hisarı bitirildi.

Savaş kararı

Sultan 2. Mehmet, 1452 yılı Haziran ayında Epivatos (Selimpaşa)  köyünde Osmanlı askerleri ile Bizanslı çobanlar arasında çıkan kavga sonunda,  Bizans'a savaş ilan etti. Bizans İmparatoru da şehrin kapılarının örülmesini  emrederek, savaşa karşı ilk icraatını başlattı. Bu olay, Bizans İmparatorluğu'nun  düşüşüne sebep olacak savaşın bahanesi sayıldı.

2. Mehmet, 1 Eylül 1452'de Konstantinopolis surlarının önünden hareket  ederek, savaşa hazırlanmak üzere Edirne'ye doğru yola çıktı. Konstantinopolis'i  fethetmek için karadan ve denizden kuşatmanın hesaplarını yapan Sultan 2. Mehmet,  bir yandan da surlara büyük zararlar verebilecek güçlü topların üretilebilmesi  için araştırmalar yaptı. Karadan ve denizden yapılacak kuşatmada gereken  donanmanın hazırlanmasına hız verildi.

Hocalardan askerlere moral desteği

Bu süreçte Sultan 2. Mehmet'in hocaları Akşemseddin, Molla Gürani,  Molla Fenari, Kara Şemseddin, Molla Hüsrev, Emir Buhari, Cebe Ali, Ensar Dede ve  diğer din adamlarının verdikleri manevi destek, Osmanlı askerlerinin  cesaretlenmelerini sağladı.

Konstantinopolis'i fethetmek için karadan ve denizden tam kuşatmak  gerektiğini ve surları harap edecek topçu kuvveti olmazsa bir netice almanın çok  güç olacağının farkında olan Sultan 2. Mehmet, hazırlıklarını da bu doğrultuda  yürüttü.

Osmanlı'ya hizmet teklifinde bulunan Urban isimli Macar top döküm  ustasının yaptığı ilk top Boğaz'a yerleştirildi ve bu top sayesinde İstanbul  Boğazı'nı izinsiz geçmek isteyen Venedikli Antonio Rizzo'nun idaresindeki gemi  batırıldı. Bu topun başarısı surları yıkabilmek için daha çok ve büyük topların  yapımına ihtiyaç olduğunu gösterdi ve Edirne'de büyük top dökümü işi  başlatıldı.

Edirne'de yeni dökülen büyük top, 62,8 santimetre çapındaydı. Her biri  600 kilogram ağırlığında taş gülleler atabilecekti.

En önemli meselelerden biri de 100 bin kişilik Osmanlı ordusunun  yiyecek ihtiyacının karşılanmasıydı. Ordunun yanı sıra askerleri ve ordunun  ağırlıklarını taşıyan hayvanların beslenmelerinin temini de gerekliydi. Tüm  hazırlıklar için çalışmalar başladı.

Hazırlıklar, 1453 yılının Şubat ayında tamamlandı

Fetih için yapılan büyük hazırlıklar 1453 yılının Şubat ayında  tamamlandı. Şubat ayının birinde 3 büyük top, dökümhanenin önünde sıralandı.  Topları çekecek arabalara öküzler bağlandı, hareket zamanı beklendi. Her büyük  top için 50 öküz bağlandı, topların kontrolden çıkmaması için her topun sağına ve  soluna 50'şer asker konuldu.

Önden giderek kazma ve kürekle yol düzeltecek 200 kişi ve 50 marangoz  malzemeleriyle hazır bekledi. Yedek öküzler, hayvanların ve askerlerin yiyecek,  içecek ve diğer ağırlıklarını taşıyan katırlar, develer uzun bir kuyruk  oluşturdu. 400 kişilik topçu birliği, başlarında topçubaşı, dökümcübaşı, ocak  kethüdası, ocak çavuşu, çorbacı, döküm ustaları yola çıkmak için sultanın  gelmesini bekledi.

Sabah namazını kıldıktan sonra dökümhaneye gelen Sultan 2. Mehmet'in  emriyle Bizans İmparatorluğu'nun yok olmasını sağlayacak toplar,  Konstantinopolis'e doğru yola koyuldu.

Toplar, Edirne'den İstanbul'a 64 günde getirildi

Trakya'nın kar ve çamuru, topçubaşıya ömrünün en zor anlarını yaşattı.  Büyük toplar, 64 günlük zorlu bir yürüyüşten sonra Konstantinopolis önlerine  geldi. Rumeli ordusunun büyük bir kısmı, büyük topların hareketinden yaklaşık 2  ay sonra Edirne'den hareket etti ve 10 gün sonra Konstantinopolis'e vardı.

Sultan 2. Mehmet de 1. Constantine'nin 1058 yıllık şehrini fethetmek  amacıyla 23 Martta Edirne'den yola çıktı. 5 Nisan günü Konstantinopolis önlerine  gelen Sultan 2. Mehmet ve Osmanlı ordusunun büyük bir kısmı, surların 3 kilometre  uzağında konakladı. Konstantinopolis kuşatması böylece başlamış oldu.

Sultan 2. Mehmet, kuşatma hazırlıklarını bitirdikten sonra imparatora  Mahmud Paşa'yı elçi olarak yollamaya karar verdi. 2. Mehmet, boş yere kan  dökülmemesini, şehri teslim etmeleri halinde halkın mallarıyla şehirden  ayrılmasına, kendisinin de Mora'ya gitmesine izin verileceğini bildirdi.  İmparator Constantine 11. Palaeologus, şehrin surlarının kuvvetine, Batı'dan  yardımın geleceğine, hazırlıklarının savunma için yeterli olduğuna güvenerek  Sultan 2. Mehmet'in bu teklifini kabul etmedi.

Bu adımdan sonra Konstantinopolis'i savaşarak almaktan başka çare  olmadığına inanan Sultan 2. Mehmet, 6 Nisan Cuma günü kuşatmayı başlattı.

Kuşatma 54 gün sürdü

Kitapta yer alan kronolojik sıralamaya göre 6 Nisan'da başlayan ve 29  Mayıs'ta sona eren kuşatma gün gün şöyle gerçekleşti:

6 Nisan Cuma: Sultan 2. Mehmet'in otağı, Topkapı ile Eğrikapı  arasındaki Lykus Deresi'nin geçtiği yere, kara surlarının tamamını görecek bir  tepenin üzerine kuruldu. Kuşatma en mükemmel bu tepeden kontrol edilebilirdi.  Konstantinopolis, Sultan 2. Mehmet'in gözleri önünde seriliydi; elini uzatsa  alacak gibi...

9 Nisan: 2. Mehmet'in kara surlarını kuşatmasından sonra donanmasının  da her an geleceğini düşünen Bizans İmparatoru, Haliç'te alınan tedbirlerin  artırılmasını emretti. Bu doğrultuda, koruma altına almak için Haliç'in ağzına  gerilen zincirin gerisine 12 gemi demir attı.

11 Nisan: Marmara sahilinden Haliç'e kadar kara surlarının karşısında  14 yerde toplar, ateşlenmeye hazır hale geldi. En büyük top, Caligaria'nın  karşısına konuldu. Caligaria'nın karşısına yerleştirilen güllesi 390 kilogram  ağırlığındaki büyük topun yaptığı birinci atış, Konstantinopolis'i zangır zangır  titreterek, savaşın başladığını bütün dünyaya ilan etti.

Donanma, 145 gemiden oluşuyordu

12 Nisan: Gece saat 03.00 civarında Osmanlı donanması Konstantinopolis  limanının önlerine geldi. Donanma kürek çekerek, Anadolu Yakası'na doğru ilerledi  ve Çifte Sütunlar denilen yere demir attı. Osmanlı donanması 12 kadırga, 70-80  fusta, 25 nakliye gemisi ve gerisi de küçük teknelerden oluşan toplam 145 gemiden  oluşuyordu.

13 Nisan: Gece gündüz süren top ateşi, surların bazı kısımlarında  önemsiz de olsa tahribatlara başladı. En büyük topun bir defa doldurulup  ateşlenmesi için 2 saate ihtiyaç vardı. Böylece günde ancak 8 defa atış  yapılabiliyordu. Fazla ısınmanın önüne geçebilecek bir imkan bulunmadığı için  büyük top hasar gördü. Bunun üzerine 2. Mehmet'in emriyle diğer iki büyük top her  atıştan sonra zeytinyağı ile yağlanmaya başladı.

20 Nisan: Bizans'a yardım için gelen üç Cenova ve bir Sicilya gemisi  ile Osmanlı askerleri Ayastefanos (Yeşilköy) yakınlarında savaştı. Deniz  savaşında Osmanlı donanması üstünlük elde edemedi ve geri çekildi. Bu durum  Osmanlı donanmasında olumsuz etki yaratırken, Bizans moral buldu. Savaşta, 115  asker şehit düştü.

Osmanlı donanmasının deniz savaşındaki başarısızlığından hemen sonra  Akşemseddin tarafından Sultan 2. Mehmet'e yazılan ve saldırıların devam etmesinin  öneminin ayetlerle anlatıldığı mektup, Osmanlı ordusunu motive etti.

67 gemi karadan yürütüldü

21 Nisan: Bu yenilgi üzerine 2. Mehmet, Baltaoğlu Süleyman Bey'i  görevden aldı ve yerine Hamza Bey'i donanmanın kaptanı yaptı. 2. Mehmet, Haliç'e  girmesine mani olan bu engellerin geçilememesine kızarak, haftalardır düşündüğü  planladığı ve hazırlıklarını yaptığı gemileri Haliç'e indirme fikrini  gerçekleştirme kararını verdi.

22 Nisan: Orta ve küçük boylarda 67 gemi eski Tophane Limanı'na  dökülen Kabataş Deresi yatağından yukarı çekilmeye başlanıp, Galata arkasından  Kasımpaşa deresini takip ederek, Haliç'e indirildi. Önce küçük teknelerin çekilme  işlemi başladı. Dere yatağının ağzından çekilen gemiler, felekler üzerine konup  yavaşça yürütüldü. Binlerce kişi tarafından çekilen gemiler, Galata sırtlarına  doğru yükselmeye başladı. Tepeye çıkarılan ilk gemilerin ardından inişe geçen  teknelerin geriden yokuşu çıkan gemileri çekmesiyle 67 gemi Çifte Sütunlar  mevkisinden Haliç'e indirildi. Konstantinopolis, artık karadan ve denizden  tamamen kuşatılmıştı.

23 Nisan: Çifte Sütunlar mevkisinde Osmanlı donanmasının taarruz  etmesinden korkan Bizans donanması, sabah saatlerinde Haliç'te 67 parça Osmanlı  gemisini görünce büyük korku içinde kaldı. İmparator, Haliç'teki Osmanlı  donanmasına karşı ek tedbirler almak zorunda kaldı.

Tünel kazma başarılı olamadı

11 Mayıs: Sultan 2. Mehmet, paşalarıyla yaptığı toplantıda, surların  altından açılacak bir tünelle şehre girme planlarını anlattı.

13 Mayıs: Bir yandan surlara saldırılar sürerken diğer yandan  Sırpların aralıksız çalışmasıyla tünel kazıları zor da ilerliyordu.

16 Mayıs: Bizanslılar, kazıların sesleri şehirde duyulunca tüneli fark  etti ve engelledi.

23 Mayıs: Sultan 2. Mehmet, imparatora son kez bir elçi daha gönderdi  ama teklifi reddedildi.

25 Mayıs: Osmanlı askerlerinin açtığı 7. tünel de başarısızlıkla  sonuçlandı. 2. Mehmet, çok sayıda cana mal olan tünel kazma işinden bir netice  alamayacağına kanaat getirdi. Sultan 2. Mehmet, zaferin surlar karşısındaki  topların gücü ve Osmanlı askerlerinin cesaretinden sağlanacağı inancıyla genel  hücum kararını 29 Mayıs Salı günü olarak belirledi.

Fetih günü

29 Mayıs Salı saat 03.00'te Sultan 2. Mehmet, Saint Romanos ve  çevresindeki surların karşısına genel hücum emrini verdi.

2. Mehmet, peş peşe yapılan iki hücumun da başarısız olmasından  rahatsız olmasına rağmen savaşın sonuna yaklaştığını hissetti. Bizans'ın gücü  artık tükenmişti ama daha hücuma katılmamış Osmanlı kuvvetleri vardı.

En şiddetli mücadelenin olduğu beşinci kapı (Pempton) önündeki  siperler dağılmıştı, hendeğin en dolu olduğu yer de burasıydı. İkinci hücum,  savunmanın nefesini kesmişti. Bu durumu gözleyen 2. Mehmet, üçüncü hücumun  yoğunluğunu buraya vermeye karar verdi. 2. Mehmet'in son hücumu ve son kozu; bu  bölge olacaktı ve bu hücum yeniçerilerin savaşı olacaktı.

Yeniçeriler ile Bizans askerleri arasında kıyasıya bir savaş başladı.  Bu sırada İmparator Constantine 11. Palaeologus, bir tek Osmanlı askerinin şehre  girdiğini görmeden, askerleri arasında, Osmanlı askerlerinin kılıç darbeleriyle  öldü. Böylece savunma kalktı ve panik başladı. Kapı önünde geçen mücadele,  Osmanlı askerlerinin galibiyetiyle son buldu. Osmanlı askerleri, Pempton  kapısından içeri girdi.

Fetih 2. Mehmet'e ''Fatih'' unvanı getirdi

Orta Çağ'ın en güçlü kara ve deniz kaleleri, Fatih Sultan Mehmet'in  kuşatma teknikleri, ateşli silahları ve düzenli askeri gücü karşısında yenilmiş  oldu.

Konstantinopolis'in fethi ile 1058 yıllık Bizans İmparatorluğu sona  erdi, Orta Çağ kapandı ve Yeni Çağ başladı. Konstantinopolis, Osmanlı Devleti'nin  yeni başkenti oldu.

29 Mayıs 1453 Salı günü öğle vakti Fatih Sultan Mehmet atının üzerinde  bütün devlet erkanı ve vezirleri peşinde atlarıyla Pempton Kapısı'ndan şehre  girdi. Fatih Sultan Mehmet, Hagia Sophia (Aya Sofya) Kilisesi'nin etrafını  dolaştı ve böyle eşsiz bir şehri kendisine bağışladığı için Allah'a şükretti.