https://iaahbr.tmgrup.com.tr/b2987b/806/378/0/108/1200/671?u=https://iahbr.tmgrup.com.tr/2020/05/29/sabah-gazetesi-yazari-dilek-gungor-kim-tefeci-okuyun-bakalim-1590731030387.jpg

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör: Kim tefeci okuyun bakalım

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar'a ''damat'' diyerek çirkin ifadelerle saldıran, ağzından 'liyakat' kelimesi düşürmeyen CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın ailesinin adeta devlete yuvalandığı ortaya çıkmıştı.

Bakan Berat Albayrak katıldığı bir canlı yayında Öztrak'a "Kendi imkanlarıyla köyden gelip 2 evladını okutan babanın oğlu olarak ben mi sosyeteyim, yoksa 7 sülalesi, dedesi, babası devletin her imkanını kullanan mı?" şeklinde cevap verdi.

Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör, CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın Hazine Müsteşarlığı dönemindeki borçlanmalarla ilgili olarak "Kim tefeci okuyun bakalım" başlıklı bir yazıyı köşesine taşıdı.

İşte Dilek Güngör'un yazısının tamamı:

Hani bari sen söylemeye derler ya…
CHP'li Faik Öztrak'ınki de o hesap… Geçenlerde sarf ettiği 'sosyete damat' ve 'tefecilik' laflarına Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak önceki gün okkalı bir cevap verdi.
İzlediniz mi, bilemiyorum.
İzlemediyseniz mutlaka internetten bulup bakın.
Ben, siyaseti aile mesleği olarak benimsemiş Öztrak sülalesinin hanedanlığı kısmını uzun uzun anlatmayacağım. Bakan Albayrak'ın dikkat çektiği Öztrak'ın Hazine Müsteşarlığı dönemindeki borçlanmalara değineceğim.
Malum, bazı şeyleri çabuk unutuyoruz.
Hatırlayın, 2001 krizinin başlangıcını… Ülke, aşırı borçlu konumundaydı ve borç göstergeleri alarm veriyordu. Türkiye'nin IMF olmadan ülke ekonomisine yönelik spekülatif saldırıları bertaraf edecek gücü yoktu. Şubat 2001'de Cumhurbaşkanı-Başbakan arasındaki tartışmayla beraber kriz daha da derinleşmişti. O dönemde IMF, Türkiye'ye Kemal Derviş'i komiser olarak yollamıştı. Burada 'kurtarıcı' olarak pazarlanan Derviş, sağ kolu olarak Faik Öztrak'ı tayin etmişti. İkili, ülkeyi IMF politikalarına mahkum etmişti. Yetimin, işçinin, çiftçinin hakkını yemişti. Ama Derviş-Öztrak medyada öyle bir pazarlanıyordu ki…
Halbuki, ilah gibi sunulan ikili, aslında ülkeye ölümü gösterip sıtmaya razı etmek istiyordu.
Belki hatırlarsınız…
Büyük başarı olarak sunulan "ya takas-ya felaket" denilen bir borç takası operasyonu vardı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kendi milli parası TL cinsinden iç borçlarını dolar cinsine çevirmişti.
Neyse…
Öztrak'ın 'tefeci mefeci' dediğine bakmayın.
Onun müsteşarlığı döneminde faizler bugünkünün iki katıydı. Misal, 27 Kasım 2001'de Hazine 5 yıl vadeli 500 milyon dolar borçlandığında faiz yüzde 11.375'ti. Temmuz 2019'da 5 yıl vadeli borçlanmanın maliyeti ise yüzde 6.45...
Yani neredeyse iki kat daha düşük…Hatta onun ekonomi bürokrasisinin içinde olduğu dönemlerde Hazine, 30 yıl vadeli borçlandığında faizler uçuyordu. Düşünsenize, 1.5 milyar dolara yüzde 11.8 faiz ödüyordunuz. O dönemin faturasına bakın. 2030'a kadar her yıl 178 milyon dolar faiz ödemesi...
O yüzden Faik Öztrak gibiler bu hesaplara girerse fena çuvallar. Benden söylemesi…