Allah’ın (c.c.) men ettiği bir sapkınlık!

by

Adı lazım değil, geçenlerde bir akademisyen mesaj attı; “Adnan Bey, İstanbul Sözleşmesi 2014 yılında yürürlüğe girdi ama gazeteniz daha yakın zamanda bu yönde yayınlar yapmaya başladı…” diye. Daha uzun cümleler var. Kendince bazı övgü dolu cümleler de kurmuş, kurgulamış mesajında…
Kendince ‘ince’ mesajlar vermeye çalışıyordu, bu bay akademisyen!

Öyle mi? Peki, o zaman. Hazır mısın?

Tarih; 25 Kasım 2014…

Milli Gazete’nin manşeti; “Ahlâka davet!”

Haberden bazı ayrıntıları vermek istiyorum;

* “Dertleri büyükmüş; herkes hoşgörüyle bakıyormuş ama şu Milli Gazete yok mu şu Milli Gazete: Yazıyormuş, çiziyormuş, manşetine taşıyormuş yapılanları, yapılmak istenenleri. Binnaz hanımefendi buyurmuş… ‘Aşırı dinci gazete’ demiş... Biz LGBTİ meselesini ele alınca ‘nefret suçu’ işliyoruz; ‘dincilik’ yapıyoruz, üstelik bir de ‘aşırı’ gidiyoruz. Kendileri bizden nefret etmiş olmuyor ‘aşırı dinci’ diyerek, ama biz bir esası ortaya koyunca hanımefendiye ve zihniyetine rahatsızlık vermiş oluyoruz. Ama bilinsin ki, verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dilemiyoruz, dilemeyeceğiz!”

* “Yıllarca bu milletin değerlerine ve inancına saldırırken hiç nefret etmediniz zaten. Zaten ‘yobaz’ derken, zaten ‘gerici’ derken, zaten ‘aşırı dinci’ derken, zaten ‘örümcek kafa’ derken hep hoşgörünüzden dolayı söylediniz bütün bunları. Müslüman’ın yaşamaya bile hakkı yok sizin gözünüzde, öyle değil mi!”

***

Milli Gazete, Kasım 2014’te bu manşeti atarken, İstanbul Sözleşmesi’nin bu tarihten 3 ay önce yürürlüğe girdiğini hatırlatmak istiyorum…

AB’NİN TALEPLERİ SÖZ KONUSU OLUNCA EL ELE KOL KOLA...

Peki, İstanbul Sözleşmesi neden iptal edilmeli? Aşağıdaki satırlara dikkatlerinizi çekmek istiyorum;

* “Hadi bunlar bildiğimiz gibi... Ya bizim mahallenin sakinleri… Muhafazakâr medyanın kanalları, gazeteleri, yazarları, konuşanları… Akşam sabah ekranlarda fon müzikleriyle Asr-ı Saadet’i anlatan hocalar! Daha ne kadar sabredeceksiniz, daha ne kadar suskun kalacaksınız… Tek kelime de mi etmeyeceksiniz bu LGBTİ rezilliği için!”

* “Yıllar boyu maneviyatı yüreklere nakşeden tarikatlar, cemaatler... Bu vatanın, bu milletin temel direği sizsiniz! Allah’a (c.c.), Kur’an’a, Resulullahaa karşı açılmış bir savaş var. Aile kurumuna, gençlere, Asımın Nesli’ne açılmış bir savaş var... LGBTİ adı altında ‘ahlaksızca’ açıktan yürütülen bir saldırı var. Ne Batı boş duruyor, ne AB boş duruyor. Ne de onların Türkiye’deki uzantıları…”

* “Ahlaksız davete karşı işte bizim de size ahlaklı davetimiz: Susmayın. Susmayalım. Susmayacağız… Biz Milli Gazete olarak; AB’yi AB yapan değerlerin, sapkınlık anormalliklerinin değil; bu necip milleti millet yapan İslami değerlerin peşindeyiz ve savunucusuyuz. Yaptığımız ne muhalefettir ne de nefret. Davetimiz ahlaka! Asımın Nesli’ne, yarına!”

* “Meydanlarda, genel kurullarda, ekranlarda, manşetlerde kavgaları dillere destan… Mesele AB’nin talepleri olunca el ele kol kola... CHP ile AKP Tiran’da ‘sapkınlık seminerinde’ buluştu… Avrupa’nın ‘sapkınlık semineri’ Tiran’da gerçekleşti. Milletin Meclisi’nden Türkiye’yi temsilen vekiller istendi. Milli Gazete’nin ‘Ahlaksız davet’i manşetine taşımasıyla birlikte Meclis’te iktidarıyla muhalefetiyle el ele alınan temsil kararı için belirlenen milletvekillerinden üçü Tiran’a gitmeyeceğini açıkladı. Biz sadece CHP’li vekil Tiran uçağına binecek diye beklerken, sessiz sedasız, gizli saklı AKP’yi temsilen Nursuna Memecan’ın da aynı uçağa bindirildiği ortaya çıktı.”

* “İsimleri önceden açıklanan ve oylanan iki milletvekilini ikna edemeyen AKP Grubu, anlaşılıyor ki, büyük bir kararlılık ortaya koyarak bir başka milletvekilini göndermeyi başarmış. AKP’li vekil sadece gitmemiş, gidip de sadece konuşmakla da kalmamış… AB Parlamentosu Başkan Yardımcısı Ulrike Lunacek tarafından hem CHP hem de AKP’li hanımlara bir de görev tevdi edilmiş: Türkiye’ye gidin, seminerin sapkınlık semineri olmadığını anlatın!”

BU ŞİKÂYET BİZİM İÇİN ŞEREF MADALYASIDIR…

25 Kasım 2014 tarihli Milli Gazete manşetinde başka şu çarpıcı satırlar da yer alıyor;

n “AKP’li Nursuna Memecan’ın Türkiye’yi temsilen konuşma yaptığı seminerde CHP’li Binnaz Toprak da manşetlerimize atıfta bulunarak ‘aşırı dinci bir gazetenin yayınları’ diye Avrupa’ya Milli Gazete’yi şikâyet etmiş. Bilinsin diye söylüyoruz; hayıflanmadık, üzülmedik… İslam’ı, milletin değerlerini, aile yapımızı, gençlerimizi ve neslimize sahip çıkmaktan dolayı şikâyet ediliyorsak… Bu şikâyet bizim için şeref madalyasıdır… Müşerref olduk.”

* “Tiran’a giden Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanvekili CHP’li Binnaz Toprak, durumu, “Biz buraya 4 kişi gelecektik. Ama gelmeden önce aşırı dinci gazete (Millî Gazete’yi kastederek), bunlar sapıkları koruyorlar, TBMM’de AB’nin sapıkları koruma projesine alet oluyor, diye yayın yaptı, üç kişi korkup kaçtı’ dedim. Çok şaşırdılar. ‘Çok şükür Nursuna Memecan Hanım cesaret edip geldi’ dedim, oradaki başkan da kendisini tebrik etti.” diyerek bir AKP, bir CHP milletvekili olarak LGBTİ’ler için verdikleri canhıraş mücadeleyi dikkat çekti.”

***

Haber bu şekilde devam ediyor… Bilmiyorum, yukarıdaki satırlar, “Adnan Bey, İstanbul Sözleşmesi 2014 yılında yürürlüğe girdi ama gazeteniz daha yakın zamanda bu yönde yayınlar yapmaya başladı…” diyen bay akademisyeni ikna edici oldu mu?

Yukarıdaki sadece bir örnek... Yarım asırdır, “Hak Geldi Batıl Zail Oldu” düsturu ile zikzaksız yayınlar yapan Milli Gazete’nin tarihi, ‘Önce Ahlak ve Maneviyat’ı önceleyen manşetlerle dolu…

Dileyen açıp bakabilir. Sadece hatırlatmak, hafızaları tazelemek istedim!