İslam’da evlenmenin önemi

Bu yazımızda evlenmenin dinimiz İslam’daki önemi üzerinde duracağız. Dinimizin evlilik ile ilgili esasları tam bilinmediği için çok büyük yanlışlar yapılıyor. İslam dinin gayesi, dini, nefsi, aklı, malı ve nesli muhafaza edip insanları ebedi mutluluğa ulaştırmaktır. İslam toplumu ayakta tutan din, akıl, nesep ve malı koruyucu hükümler ortaya koymuştur. İslam hukukuda bu çeşitli bölümlerden oluşur. İslam hukunda, aile hukuku çok önemli bir yer tutmaktadır. İslam Aile Hukuku toplumun esasını oluşturan kadın-erkek ilişkileirni düzenler. Aile toplumun temelidir. Ailenin temeli de evliliktir. Aile de evlenme aktiyle kurulur. Evlenme aktine de nikâh denilir. Evlenme yoluyla kadın korunmuş olur. Çünkü fiziki yapısından dolayısıyla kadın dış etmenlere göre kendini erkekler kadar iyi savunamaz. Bir başka konuysa zina ve nesil karışıklığı İslamın evlenme hükümleriyle korunmuş olur. Ahlakın bozulması önlenir,
İnsan neslinin devamı sağlanır, Allah’ın kullarının çoğalması ve Güzel Peygamberimiz Hz. Muhammed’in ümmetinin çoğalması sağlanır. Peygamber Efendimiz’in, “Diğer peygamberlere karşı ümmetim çokluğuyla övüneceğim” hadis-i şerifnin vesilesiyle evlenerek onun övgüsüne mashar oluruz.

“KUL EVLENİNCE DİNİN YARISINI TAMAMLAMIŞ OLUR”
Resulullah Efendimiz, “Kul evlenince dinin yarısını tamamlamış olur. Kalan yarısında da Allah’tan korksun” buyruyor. Güzel Peygamberimizin evlilik husunda bizlere çok ağır uyarıları vardır. “Evlenmeyen, yalnız yaşayacağım diyen bizden değildir” hadis-i şerifi sayesinde Peygamber Efendimiz, evlenmenin bir Müslüman için ne kadar önemli olduğunu belirtiyor. ‘Bu devirde ben kendi kazancımı sağlayamıyorum bir de hanım ve çoluk çocuklamı uğraşacağım’ diye evlilikten korkan birisi de aynı şekilde Peygamber Efendimizin tehdidine muhataptır. Aynı şekilde başka bir hadis-i şerifte Peygamberimiz, “Evlenmek benim sünnetimdir. Sünnetime uymayan da benden değildir” buyurmuştur. Peygamber Efendimizin hadis-i şeriflerinin yanında Kur’an-ı Kerim’de de evlenmenin öneminden basedilmiştir. “Evlenecek kimseler fakir olsalar bile Allah onları zengin eder” diye buyurulmuştur ayet-i celilede. Bu ayetten sonra dünyanın karşısında parmak ısırdığı Hz. Ömer, “Evlenmeden zengin olacağım diyenin aklına şaşarım” demiştir. Çünkü Allah kesin konuşur ve her şey onun emrindedir. Hayatı boyunca Peygamber Efendimizin dizinin dibinden ayrılmayan ve Kur’an-ı Kerim’de de bolca övülen sahabilerden olan Akkaf Bin Bişr ile ilgili bir kıssayı size aktarmak istiyorum. Bir gün Güzel Peygamberimiz yolda yürürken Akkaf Bin Bişr’e rastlamış ve ona, “Evli misin?” diye sormuş. O da evli olmadığını söyleyince Peygamber Efendimiz, “Neden evlenmiyorsun evlenecek kadar malının mülkünün olmamasından mı endişelisin” diye sormuş. Akkaf Bin Bişr de malının mülkün gayet iyi olduğunu ve geçimini sağlayabildiğini söylemiş. Peygamber Efendimiz, “O zaman sen, imkanın varken evlenmiyorsan şeytanın kardeşlerindensin. Eğer sen Hıristiyanların arasında olsaydın onların rahiplerinden olurdun. Ama sen benim sünnetimi yerine getirmiyorsun, Akkaf derhal evlen. Yoksa sen ruhbanlıkla İslam arasında gidip gelen birisisin” demiş. İşte Peygamber Efendimiz evlenmeyen bir sahabiye bile bu kadar ağır konuşmuştur.

“Evlenerek Peygamber

Efendimizin ümmetini çoğaltmalıyız”

Gençler şimdi evlilikten kaçıyor olabilirler ancak anne ve baba üstüne düşeni yapmak zorundadır. Çocuklarının evlenebilmesi için onlara imkan sağlamaları gerekir. Çocuklarını evlendirmek anne ve babanın görevidir. Eğer anne ve baba görevini yerine getirmiyorsa, “Evlenmeyen çocuğun günahı anne ve babasının boynundadır” diye buyuruyor Peygamber Efendimiz. Nüfus güç demektir, kuvvet demektir. Bugün Çin’in güçlü olmasının en önemli sebeplerinden birisi de nüfusunun yoğun olmasıdır. Evlenerek Peygamber Efendimizin ümmetini çoğaltmalıyız. Eğer evlenip çoğaltırsak Peygamber Efendimizin övünmesine vesile oluruz, Allah’ın emirlerine uymuş oluruz, İslam’ın gücüne güç katmış oluruz. Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de buyurduğu her şey farzdır. Dolayısıyla da evlenmek farz olarak nitelendirilebilir. Kuran-ı Kerim’de, “Namaz kılınız” diye buyuruluyor. Peygamber Efendimz nasıl namaz kıldıysa biz de öyle namaz kılıyoruz. Kur’an-ı Kerim’de, “Hac ediniz” diye buyuruluyor. Peygamber Efendimizi taklit ederek biz de haç vazifesini yerine getiriyoruz. Peygamber Efendimiz, Kur’an-ı Kerim’i bizlere açıklamıştır.

“HER GENÇ ERKEĞİN, HER GENÇ KIZIN EVLENMESİ FARZDIR”

Eğer Peygamber Efendimizin sünnetleri olmasaydı, hadis-i şerifleri olmasaydı biz Kur’an-ı Kerim’i anlayamazdık. Peygamber Efendimiz, “Evelenebileceğiniz, dinen caiz olan kadınlar arasında beğendiğinizle evleniniz” diye buyurmuştur. Hanifi Mezhebi’ne göre zina yapması şüpheli olan her genç erkeğin, her genç kızın evlenmesi farzdır. Diğer mezheplere göre vacip olarak da görülür ama evlenmek kesin suretle Müslümanlara emredilmiş bir uygulamadır. Ne kadar sağlam Müslüman olunursa olunsun, nefsine karşı ne kadar güçlü olunursa olunsun evlenmek, Peygamber Efendimiz tarafından da büyük bir önemle emredilmiştir. Aynı zamanda evlenme hususunda geç kalmamak lazım. Bu konu da dinimizde çok önemlidir. Anne ve baba çocuğunu olabildiğince erken evlendirmelidir. ‘Erken kalkan yol alır’ atasözmüzü de bu doğrultuda düşünecek olursak erken evliliğin önemi bir kez daha anlaşılabilir. Yasalarımızın izin verdiği ölçüde erkenden evlenen geçnlerin yuvaları daha sağlam temeller üstüne kurulmuş olur. Böylelikle Müslüman nesillerin devamını sağlayan aile kurumları sağlamlaştırılmış ve güçlendirilmiş olur.