Virüs salgını neler öğretti?
Son ayların en çok konuşulan meselesi virüs salgını oldu.
by Faruk ÇAKIRBütün dünyayı etkisi altına alan bu salgın, bu musîbet ders alabilenler için de öğretici oldu. Salgın aynı zamanda insanın büyüklük taslamasının anlamsız olduğunu ve ölümün hepimize çok yakın olduğunu bir defa daha görmemize vesile oldu.
Koronavirüs salgını ve sonrasında uygulanan karantinalar sebebiyle insanlığın çıkardığı ‘ders’ler bir haberde şöylece (Sertaç Aktan, tr.euronews.com, 26 Mayıs 2020) özetlenmiş:
l Dünya kendine gelir: Karantina süreci karada ve denizde hayvanların sanılandan çok daha çabuk şekilde ‘kendilerine ait olan yerleri’ geri alabileceklerini gösterdi. Hatta nesli tükenmekte olanların bile hızla nüfusunun artabileceği görüldü. Okyanusların bu şekilde 30 yıl içerisinde tamamen sağlıklı bir dengeye gelebileceği ölçüldü.
l ‘Vahşi hayat’ ticareti son bulmalı: Varolan hastalıkların yüzde 60’tan fazlasının ‘zoonotik hastalıklar’ olması insanoğlu ile diğer türler arasındaki ilişkinin yeniden gözden geçirilmesi gerekliliğini ortaya koydu. Örneğin, Çin’in bazı bölgelerinde gıda olarak kedi ve köpek tüketilmesi yasaklandı.
l Dünyanın yarısını olduğu haliyle korumalıyız: Son 40 yılda dünya, hayvan varlığının yüzde 60’ını ve yağmur ormanlarının yüzde 50’sini kaybetti. Uzmanlar, bu ölçüsüzlük devam ederse yakın gelecekte yeni salgın uyarısı yapıyor.
l Tedarik zinciri daha yerel hâle getirilmeli: Karantina dönemi yerel üretimin ve tüketimin önemini gösterdi. Maske ve hijyen ürünlerinden medikal cihazlara ve tarımsal gıdalara kadar kendine yeterli derecede üretebilen ülkeler göreceli olarak daha az sıkıntı yaşadı.
l ‘Yeniden kullan’mak şart: Toplumun geri dönüşüm konusunda bilinçlendirilmesinin önemi anlaşıldı.
l İlâç için de çevreyi koru: 1983 yılında kullanıma giren PCR testleri gibi birçok yeni keşfin olabilmesi için (bazı) yerlerin insan eli değmeden varolmaya devam etmesi gerekiyor. Örneğin başta okyanus tabanlarında olmak üzere (...) 40 farklı enzim var. (...) Onları koruma altına almalıyız.
l Hava kirliliğinin hızla azalması mümkün: Atmosferdeki sera gazları oranlarında bu kadar kısa bir sürede ciddî bir azalma kaydedilebileceğini kimse düşünmüyordu. (İstanbul’dan Uludağ’ın görünmesi de Türkiye’de bir örnek olabilir./fç)
l Birlikte çözüm devri: Ülkelerin mahalli hatta bölgeyi ilgilendiren dertleri artık hızla tüm dünyanın derdi haline geliyor. Bu sadece virüs salgını için değil, ekonomik ve siyasî hatalar için de geçerli. Ortak ve koordineli adımlar olmadan hiçbir ülkenin tek başına refah, huzur ve sağlık içerisinde günlük hayatına devam etmesi mümkün görünmüyor.
l Şehirler için yeni vizyonlar şart: Yeni türde bir organizasyon modeli üzerinde çalışmalar yapılması söz konusu.
l İşler sandığımız gibi değil: İnsanoğlunun kurduğu, güvendiği ve garanti olarak düşündüğü bazı kurumların, yapıların ve sistemlerin ne kadar âciz ve hazırlıksız olduğunu gösterdi.
Özetlenen bu tesbitler, esasında çok daha ayrıntılı incelenme ve araştırmaya muhtaç. Netice: İnsanoğlu âcizdir vesselâm.