https://static.daktilo.com/sites/71/uploads/2020/05/27/akif-beki-baskin-secim-degilse-sebep-ne.jpg

Akif Beki: Baskın seçim değilse sebep ne?

Akif Beki, siyasette konuşulan vekil transferi yasağı ile ilgili "Baskın seçimi akıllarından bile geçirmiyorlarsa neden?” diye sordu.

Türkiye siyasetinde baskın ve de erken seçim tartışmaları ısınmaya başladı. İktidar her ne kadar kamuoyuna yönelik yaptığı açıklamalarda “erken seçim yok” dese de yeni kurulan Gelecek ve DEVA partilerinin olası bir erken seçime girmelerinin önüne geçecek bir düzenleme hazırlığı içinde olması bu yöndeki tartışmaları kuvvetlendiriyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun daha önce İYİ Parti’nin seçime katılması için vekil transferi yapması bugünkü tartışmalarda da gündeme geldi. Kılıçdaroğlu, Ali Babacan’ın kurduğu DEVA Partisi ve Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisi için bugün de vekil transferi yapacağını söylemesi Cumhur İttifakı’nı yeni arayışlara itti ve bu açıklamalara AKP-MHP cephesinden tepkiler geldi.

Karar yazarı Akif Beki de bugünkü yazısında “MHP'nin önerisiyle böyle bir desteğin verilmesini engelleyecek düzenlemeye kafa yoruyor şu an AK Parti. Baskın seçimi akıllarından bile geçirmiyorlarsa neden?” diye soruyor.

Akif Beki, “Seçime girmelerini engellemek gibi bir hesap yoksa, engellenmeleri ihtimaline karşı taktik geliştirilmesine niye kızarlar? Sandık dışı yollarla önlerini kesmeye hiç niyetleri yoksa önlerini kestirmeme formülünü neden yasaklamaya kalksınlar ki? Üç yıl sonra gününde yapılacaksa, baskın seçim zorlanmayacaksa CHP de yeni partilere milletvekili transfer etmeyecektir. Öyleyse bu hazırlık niye?” ifadelerini kullanıyor.

Ocak ayında “davul zurnayla transfer sezonu açan” partinin AKP olduğuna dikkat çeken Beki, AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan’ın şu sözlerini hatırlatıyor:

“Başlıyoruz, her hafta her partiden birer, toplam beş belediye başkanımız tören ile AK Parti'ye katılacak. 100'e yakın belediyeden AK Parti'ye katılım olacak. Birileri kavga ederken AK Parti'nin nasıl büyüdüğünü beraber göreceğiz…’ Başladılar da… Bir partiden seçilip diğerine geçmek siyaset ahlakına aykırı ve seçmen iradesine saygısızlık demediler. İlk grup toplantısında CHP, İYİ Parti ve Saadet'ten seçilmiş beş başkanı, daha birinci yıllarını doldurmadan, rozet takarak saflarına kattılar. Sandık sonuçları, parti tercihini değiştirmek isteyip istemediği vatandaşa sorulmadan değiştirilmiş oldu. Başka partilere verilen oylar, fiilen AK Parti hanesine geçirildi. Seçimde kaybettikleri yerleri, seçimsiz kazanmış sayıldılar.”

“Bunları yapan bir parti, şimdi üste çıkıp da CHP'ye laf ederse 'hem suçlu hem güçlü, dön de önce kendine bir bak' demezler mi?” diyen Beki, şöyle devam ediyor:

“Üstelik CHP, icabında demokratik yarışın önünü açmak için bir taktikten söz ediyor.  
Uğradığı antidemokratik müdahaleler, dayatma ve engellemelerse hep AK Parti'ye yaramış.  Millet, tercihlerinin sınırlandırılmasını hiç hoş karşılamamış. Siyaset mühendislikleri hep ters tepmiş. İktidar, bunu tecrübeyle biliyorken bir de...
Ne iştir?”