Hep iyimserdi; O deprem profesörü büyük Marmara depremini açıkladı
by Yeni Çağ GazetesiHep iyi konuşan ünlü Deprem Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, büyük Marmara depremine ilişkin açıklamalarda bulundu. Balkanlardan gelen fay hattının Karadeniz'in kıyısına doğru uzandığını belirten Prof. Dr. Üşümezsoy, "Kilyos ve Şile’ye doğru uzanan bu fay hattı Karadeniz’in açılmasına neden olmakta. Diğer görüntüde ise Tekirdağ’ın Silivri’deki fay hattı Yunanistan’a uzanmaktadır" dedi.
Jeoloji Mühendisi ve Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, büyük Marmara depreme ilişkin Yeniçağ’a özel açıklamalarda bulundu. Batı Marmara’daki fay hattındaki fay hattını değerlendiren Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, “Marmara’ya faylarıyla 1912 ve 1766 da kırılmış ve haritada görüldüğü gibi yunus sırtı olan ortadan kesilmiş, bir ucuyla diğer ucu arasında 8 km’lik bir yırtılma. Yer değiştirme olmuştur. Bunun da anlamı tarihte bu hatta bu tipte dört metrelik en az 2 bin tane deprem olmuştur. Gerçekten Batı Marmara’daki fay hattı bu noktadadır. Burası çok karakteristiktir ve yırtılan bir fayın yapısını göstermektedir” dedi.
“Orta Marmara’da 70 kilometrelik fay kırılır 7.2’lik deprem olur” diye belirten diğer deprem uzmanlarının tezlerini çürüten Prof. Dr. Üşümezsoy, “Yeşilköy’den başlayıp, Silivri çukuruna kadar giden iki tane fay hattının var olduğunu Büyükçekmece tarafında orta sırtı kesiyor. Diğer ise Kumburgaz çukurundan Silivri çukuruna kadar gidiyor deniyordu. Gerçekte ise Kumburgaz çukurundan Silivri çukuruna doğru gidiyor deniyordu. Yeşilköy-Büyükçekmece sonlarında sonlanıyor. Kesinlikle Doğu’ya doğru uzanmıyor. Yani Büyükçekmece’den Yeşilköy’e doğru uzanan bir fay yok. Böyle bir durumda 70 kilometrelik fay değil; 40 kilometrelik fay risk taşıyor. Zaten Büyükçekmece ve Yeşilköy arasında fay yok. Orta sırt dediğimiz Beylikdüzü karşısındaki sırtta hiçbir kesilme yoktu. Eğer burada bir fay olsaydı. Aynı Batı sırtı dediğimiz gibi ortadan biçilmiş olması gerekiyordu” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Üşümezsoy’un yaptığı açıklamalarının tamamı şu şekilde:
En üstteki şekilde anlatılan olgu, balkanlardan gelen fay hattı Karadeniz’in kıyısına doğru uzanmakta. Kilyos ve Şile’ye doğru uzanan bu fay hattı Karadeniz’in açılmasına neden olmakta. Diğer görüntüde ise Tekirdağ’ın Silivri’deki fay hattı Yunanistan’a uzanmaktadır. Batı Marmara fay hattıdır. Bu Kuzey Anadolu’nun Batı kolu diyebileceğimiz bir koldur. Kumburgaz çukurundaki bir ters fayla başlamaktadır. Şekilde de göründüğü gibi kesinlikle Büyükçekmece’nin Doğu’sunda Adalar’a doğru gelen bir fay söz konusu değildir. Bu da İstanbul’da deprem senaryosunda ileri sürülen tezleri çürütmektedir.
İkinci haritada Marmara Ereğlisi açıklarından Güney’e doğru uzanan bir sırt. Batı’da Silivri’ye uzanan bir sırt. Bu sırt batı Marmara’ya faylarıyla 1912 ve 1766 da kırılmış ve haritada görüldüğü gibi yunus sırtı olan ortadan kesilmiş, bir ucuyla diğer ucu arasında 8 km’lik bir yırtılma. Yer değiştirme olmuştur. Bunun da anlamı tarihte bu hatta bu tipte dört metrelik en az 2 bin tane deprem olmuştur. Gerçekten Batı Marmara’daki fay hattı bu noktadadır. Burası çok karakteristiktir ve yırtılan bir fayın yapısını göstermektedir.
1912’de kırılan Batı Marmara fayı kılmıştır. Silivri çukurunda sonlanmış ve Kumburgaz çukurunda 40 kilometrelik bir fay söz konusudur. Bu fay ters fay olarak davranmaktadır. Kuzey Anadolu fayının batı Marmara kolunun devamı değildir. Burada Batı Marmara’daki fayın başlangıç noktasıdır. Kesinlikle Büyükçekmece açıklarından doğuya doğru uzanması kesinlikle söz konusu değildir.
Dördüncü şekil en açıklayıcı şekildir. “Orta Marmara’da 70 kilometrelik fay kırılır 7.2’lik deprem olur” tezinin bütünüyle çürütmektedir. Yeşilköy’den başlayıp, Silivri çukuruna kadar giden iki tane fay hattının var olduğunu Büyükçekmece tarafında orta sırtı kesiyor. Diğer ise Kumburgaz çukurundan Silivri çukuruna kadar gidiyor deniyordu. Gerçekte ise Kumburgaz çukurundan Silivri çukuruna doğru gidiyor deniyordu. Yeşilköy-Büyükçekmece sonlarında sonlanıyor. Kesinlikle Doğu’ya doğru uzanmıyor. Yani Büyükçekmece’den Yeşilköy’e doğru uzanan bir fay yok. Böyle bir durumda 70 kilometrelik fay değil; 40 kilometrelik fay risk taşıyor. Zaten Büyükçekmece ve Yeşilköy arasında fay yok. Orta sırt dediğimiz Beylikdüzü karşısındaki sırtta hiçbir kesilme yoktu. Eğer burada bir fay olsaydı. Aynı Batı sırtı dediğimiz gibi ortadan biçilmiş olması gerekiyordu.
Kanal İstanbul’un kuzey kenarının bu fay hattının bir etkisi olacağını düşünmek gerekir. Aynı şekilde, Küçükçekmece hattında da Çınar çukurundan kuzeye doğru uzanan ikinci faylar, Küçükçekmece’ye doğru uzanmaktadır. Bu anlamda Kanal İstanbul’un bulunduğu alan sağlam olsa da hem Marmara Denizi’ne açıldığı hem de Karadeniz’den giriş noktasına açıldığında göz önüne alınması gereken faylar vardır.