Yaralı gönül!

by
https://i.sozcu.com.tr/wp-content/themes/Sozcu_V3/assets/images/yazarlar/rahmi-turan.png?v=7.7.8.5

Ulusumuzun gönlü yaralı… Yaralı bir gönül kolay kolay iyileştirilemez.

Anketlerden çıkan sonuçlar ve azalan oylar en çok iktidar yanlısı seçmende gönül yarası olduğunu gösteriyor.

Bunu fark eden AKP'nin, bayramdan sonra yeni bir “gönül seferberliği” başlatarak milletle kucaklaşma planları yaptığı açıklandı.

Bunu en üst düzeydeki yöneticiler söylüyor.

Tabii ki güzel bir şey… Evet kucaklaşalım… Kucaklaşalım amma… Her şeyden önce milletin yarısına hakaret etmekten vaz geçilmesi lâzım!

“Alçak… Şerefsiz… Terörist… Vatan haini… Ahlâksız…” gibi bölücü, ayrıştırıcı, kin ve nefret tohumları eken sözlerle, karşı görüşteki herkese saldırmaktan bir an önce vaz geçilmeli!

Sevgi ve hakaret bir arada olamaz!

Ülkemizin insanlarını “Bizden olanlar” ve “Bizden olmayanlar” diye böldüler.

Şimdi hangi yüzle “Gönül seferberliği” başlatacaklar?

Önce tüm Türk Milleti'nden özür dilemeleri gerekiyor. Daha sonra kucaklaşma safhasına geliriz.

Bu ülke hepimizin…

Gerçekten gönül birliği isteniyorsa “Rabbena, hep bana, hep bana…” demekten vaz geçmeleri gerekiyor.

Tatsız-tuzsuz bir bayram

Uğursuz koronavirüs bayramımızı da berbat etti.

Tatsız-tuzsuz bir bayram geçirdik.

Tarihimizin en kötü, en ruhsuz bayramlarından biriydi, hatta birincisiydi…

Kimse kimseye sarılamadı, çocuklar el öpüp bayram harçlıklarını alamadı, analar-babalar evlâtlarını bağrına basamadı…

Bayram süresince ev hapsi devam etti. Millet bayram tebriki için telefonlara sarıldı, hatlar yoğunluktan kilitlendi!

Gazeteler çıkmadı. TV'lerde bayat programların cılkı çıktı, hepsi sakız oldu.

Paralı TV kanallarında ise tekrar edile edile bıkkınlık getiren kalitesiz filmler insanlara “Yahu biz bu şirketlere boşuna para veriyoruz. Bizi enayi yerine koyuyorlar!” dedirtti.

Paralı kanalların kendilerini düzeltmeleri lâzım… Filmler hep tekrar… Virüs nedeniyle maçlar da yok… İnsanlar bu kanallara neden para versinler? Bu gidişle aboneler kaçabilir!

Cep delik, cepken delik!

Dostlar “Bayram nasıl geçti?” diye soruyorlar.

Bayramda yine zamlarla uyandık.

Döviz alımlarında vergi 5 kat arttırıldı. 100 dolar kendiniz için alırken, 1 dolar da maliye için vereceksiniz.

Bundan sonra hemen her dalda zam beklemeliyiz.

Devletin paraları, geçiş garantili köprüler ve tünelleri yapan yandaş müteahhitlere gitti.

800 civarında ithal malın gümrük vergilerine ansızın ek vergiler getirilmesinin sebebi belli… “Cep delik, cepken delik, kalmadı metelik!”

AKP'nin önümüzdeki günlerde yeni bir “gönül seferberliği” başlatıp herkesle kucaklaşması iyi ama hediye niyetine sepeti vergilerle doldurması hiç iyi değil!

İktidarın başlatacağı “gönül seferberliği” sanırım işe yaramayacak. Çünkü gönül seferberliği kalpten önce cepten geçer!

TEBESSÜM

Kimler neye taparlar?

Alman kökenli Amerikalı bilim adamı Einstein dünyanın gelmiş geçmiş en zeki insanlarından biriydi. Ona sordular:

“Delilik nedir?”

“Delilik, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuç beklemektir.”

“Sizce dünya nasıl yönetiliyor?”

“Dünyayı ahmaklık, salaklık, korku ve açgözlülük yönetir.”

“Dünyada yaşam nasıldır?”

Üst sınıf yaşar, orta sınıf şikâyet eder, alt sınıf ise şükreder.”

“Ya inanç durumu?”

“Üst sınıf paraya, orta sınıf lidere, alt sınıf da Tanrı'ya tapar.”

GÜNÜN SÖZÜ

İnsanlar arasında yalnız yılan yoktur, akreplere de dikkat etmek gerekir!

https://i.sozcu.com.tr/wp-content/uploads/2020/05/26/13rahmiturana.jpg