Gece vakti Adli Tabip’i kim Emniyet’e çağırdı?
by MEHMET SERBESGeçen hafta Adana’da ilginç bir olay yaşandı. Daha önce liderleri Alpaslan Kuytul’un tutuklanması ve cezaevinde uzun süre kalmasıyla gündeme gelen Furkan Vakfı’nın üyeleri Adana’da Merkez Camii’ye giderek teravih namazı kılmak istedi.
Ancak corona virüsü nedeniyle yasak kararı olmasına rağmen camiye giderek namaz kılmak isteyen Furkan Vakfı üyelerinin girişimi polis tarafından engellendi. Bu sırada polisle Furkan Vakfı üyeleri arasında gerginlik yaşandı.
Furkancılar, kendilerinden çok sayıda kişinin polis şiddetine maruz kaldığını, tek istediklerinin namaz kılmak olduğunu bildirmesine rağmen ülke çapındaki corona virüsü önlemleri nedeniyle görevini yapan polis kuvvetleri itirazlara doğal olarak aldırmadı ve Furkan Vakfı üyelerini ifadeleri ve yasal işlemler için gözaltına aldı.
Ancak bu arada çok ilginç bir olay daha yaşandı.
Edindiğim bilgilere göre olaylar sırasında Furkancıların yanı sıra çok sayıda polis de çeşitli yerlerinden hafif denebilecek biçimde yaralanmıştı. Hatta polislerin içinde parmakları kırılanlar bile vardı.
Toplam 115 kişinin Adli Tabiplik tarafından muayene edilmesi ve haklarında rapor tanzim edilmesi gerekiyordu.
Bu itibarla olayın tarafları tek tek Adana’da Yüreğir Devlet Hastanesi’nde bulunan Adli Tabiplik’e getirilerek doktor gözetiminde muayene olmaya ve raporları tutulmaya başlandı.
Fakat bu işlemler sürerken gece saatlerinde Adana Emniyet Müdürlüğü’nden hastanede görevli Adli Tabip’in Emniyet Müdürlüğü’ne gelmesi ve bundan sonraki raporlama işlemlerini burada sürdürmesi istendi.
Emniyet buna gerekçe olarak Furkan Vakfı üyelerinin kalabalık gruplar halinde hastaneye gitmesini ve orada denetimi sağlamak zor olduğundan Emniyet Müdürlüğü’nde uygulamanın daha kolay biçimde gerçekleşeceğini gösteriyordu.
Yani Adli Tabip’e ”Gel muayenelerini ve raporlarını Emniyet Müdürlüğü’nde yap” deniyordu.
Bu şimdiye kadar görülmemiş bir istekti.
Düşünün Adli Tabip’in muayeneleri ve raporları Emniyet Müdürlüğü’nde yapmasının ne inandırıcılığı olabilirdi ki!
Böyle bir şeyin mümkün olması halinde gelebilecek eleştirileri adalet nasıl göğüsleyecekti?
Doğal olarak, güvenilir kaynaklardan aldığım duyumlarıma göre Adli Tabip de ısrarlara rağmen bunun yasal olmadığını belirtmiş ve ”Adli Tabiplik’in yeri bellidir. Adli Tabip’in bu tür işlemleri Emniyet Müdürlüğü’nde yapması yasal değildir” diyerek görevini bulunduğu yerde sürdürmüş.
Emniyet de gecenin ilerleyen saatlerinde bunun olmayacağını anlayınca ısrarlarını bitirmiş ve işlemler yine Adli Tabiplik’te sürmüş.
Ancak bu olay gece ortalığı karıştırmış.
Sağlık Müdürlüğü’nden savcılığa, emniyet yetkililerine kadar bir sürü kişi gece saatlerinde olaya müdahil olmuş.
Burada Emniyet’in yaptığı istek doğrusu çok şaşırtıcı.
Ben Adana Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’ın nasıl tecrübeli, devlet işleyişini bilen bir müdür olduğunu biliyorum, ancak anlaşılan o gece bu işlerden sorumlu müdür ya da amir bir zafiyet göstermiş ve Adli Tabiplik’ten böyle yasal olmayan bir talepte bulunmuş.
Neyse ki Adli Tabip’in Emniyet Müdürlüğü’ne gitmesi ya da götürülmesine yol açacak daha büyük bir skandal başlamadan sonuçlanmış.
Şimdi ise sağlık ve emniyet camiasının duyarlı isimleri bu sorumsuzluğun sahip ya da sahiplerinin ortaya çıkmasını bekliyor.
Evet, gece vakti Adli Tabip’i kim emniyete getirtmek istediyse çıksın ortaya!