Fıkra değil, hikaye hiç değil. 45 yıl önce Çal’da yaşanan olay hala konuşuluyor.
Çal’ın Selcen Mahallesi.
2014 yılına kadar beldeydi ve belediye başkanı vardı. Selcen’de yaşayan bir nalbant, caminin minaresini sattı.
Evet, yanlış duymadınız. Bir adam minareyi satıyor ve herkese öyle bir ders veriyor ki… Okuyacağınız yazı ne fıkra ne de hikaye. Yaşanmış gerçek bir olay.
Selcen’in meşhur Veli Efendi Dayısı, yani Veli Ateş… Veli Efendi, eski bir nalbant. 10 yıl önce vefat etti. Selcenliler, günümüzde bile Veli Efendi Dayı’yı hala konuşuyor, yaşadıkları ve yaşattıklarını sık sık yad ediyorlar. Hele bir minareyi satma olayı var ki, dinlediğiniz zaman, “Bu memlekette çok Nasrettin Hoca var” demekten kendinizi alamıyorsunuz.
**
45 yıl önce Sazak Köyü’nün eşekleri ve atlarına nal çakmak için Veli Efendi Dayı bu köye gider. Günümüzde mahalle olan Çal’ın köylerinden biridir Sazak. Köylüler, yeni cami yapmıştır ve minare yaptırmak için kahvehanenin önünde sohbet ederler. Paraları yoktur ve minareyi nasıl yaptıracaklarını tartışmaktadırlar.
Veli Efendi derki;
“Bizim Selcen’in camisini yıkıp yenisini yapacağız. Siz fakirsiniz. Bizim minareyi sökün ve kağnılar ile köyünüze getirin. Aramızda anlaşırız. Az bir paraya hallederiz. Minare sizin olsun. Bizim de fakir insanlara katkımız olur. Şimdi para falan vermeyin. Sonra hallederiz” der.
**
Veli Efendi, Selcen’e gelir ve minareyi Sazaklılar’a sattığını söyler. Der ki; “Kağnılar ile gelecekler ve minareyi söküp götürecekler.”
Selcen’nin sevilen insanlarından olan Abdullah Delibaş, “Bu minare yapılırken günlerce harç çektim, sattırmam” der ve 3 gün caminin önünde nöbet bekler.
Aradan kısa süre geçmiştir, Sazak’tan 5 kağnı Selcen’deki marangoza odun biçtirmeye gelir. Onları gören Veli Efendi Dayı, “İşte geldiler. Minareyi söküp götürecekler” der.
**
Sazaklılar, “Sattığınız minareyi ne zaman götüreceğiz” diye sorar. Veli Efendi Dayı, “Kökleyin minareyi. Urganın ucunu Helvacı’nın evine bağlayın bir ucunu kağnıların üzerine atın, çekin gidin” der. Tabi ki, insanlar şaşırır. Bunun imkansız olduğunu anlarlar.
Oysa, Veli Efendi Dayı minareyi sattığını söyleyerek önemli bir mesaj ve ders vermiştir.
Yıllarca bu insanlar dolandırıcılara üzüm satmıştır, parasını alamamıştır. Sonra çekirdek, mısır gibi tarım ürünlerini yetiştirip satan ve parasını alamayan onlarca çiftçi vardır. Günümüzde bile, köylünün iyi niyetinden yararlanan fırsatçılar bulunuyor.
Veli Efendi Dayı’nın minare olayında mesajı nettir; “Milletin efendisi olan köylüler uyanık olsun. Emeğini, alın terini çaldırmasın. Herkese ve her şeye inanmasın. Ticaretini sağlam yapsın.”
Veli Efendi Dayı’nın yaşadıklarını ve yaşattıklarını önümüzdeki günlerde yazmaya devam edeceğim.