Haydi Düşler Ülkesine

by

Elazığ’da yaşanan depremi çoktan unuttuk.

Yağmasan da gürle atasözünün icrası ile de kitleleri uyuttuk.

İmamoğlu’nun Palandöken’de ailesi ile kayak yapar görüntüleri,  bir kesimi depremden daha fazla sarsmışa benziyor. Halbuki 6,8 şiddetindeki bir depremin sonucunda 41 insanımızın hayatını kaybetmiş olması, o kesimi daha fazla sarsmalıydı. Çünkü birkaç gün önce Küba’da 7,7 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Ve bu deprem ne can ne de mal kaybına yol açtı. Bizler ne yazık ki boş tartışmaların bıktırıcı kısır döngüsü etrafında 365 gün hatta fi tarihinden bu yana dönüp durarak enerjimizi tüketiyoruz. Ortaya çıkan bu tabloda aklıselim hak getire! Herkes birlikten dem vuruyor ama hiç kimse bu gibi süreçlerde aklıselim davranıp milletin birliğini tesis edecek pozisyonda durmuyor. Varsa yoksa gövde gösterisi! Yağmasan da gürle anlayışı... Kayıkçı kavgası...

Sonra bir kesim de deprem akabinde Kızılay Başkanı’nın bağış mesajı ve devamında da Ensar Vakfı Kızılay Derneği arasındaki para trafiği ile büyük bir sarsıntı yaşıyor. Halbuki 6,8 şiddetindeki bir depremin sonucunda 41 insanımızın hayatını kaybetmiş olması, o kesimi daha fazla sarsmalıydı. Çünkü birkaç gün önce Küba’da 7,7 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Ve bu deprem ne can ne de mal kaybına yol açtı. Bizler ne yazık ki boş tartışmaların bıktırıcı kısır döngüsü etrafında 365 gün hatta fi tarihinden bu yana dönüp durarak enerjimizi tüketiyoruz. Ortaya çıkan bu tabloda aklıselim hak getire! Herkes birlikten dem vuruyor ama hiç kimse bu gibi süreçlerde aklıselim davranıp milletin birliğini tesis edecek pozisyonda durmuyor. Varsa yoksa gövde gösterisi! Yağmasan da gürle anlayışı... Kayıkçı kavgası...

Bakınız ahali!

Depremde 41 insan hayatını kaybetti.

Bakınız ahali!

6,8 şiddetindeki bir deprem birçok binada ağır hasar bıraktı. Akabinde Küba’da meydana gelen 7,7 şiddetindeki depremin hiç mal ve can kaybına yol açmamış olması ise ders niteliğinde suratımıza patlatılan Osmanlı tokadı gibiydi... Adeta deprem can almaz, bina can alır dercesineydi...

Bakınız ahali!

Belki de Kızılay Başkanı’nın deprem akabinde attığı bağış mesajından ilham alarak cesaret bulan Elazığ’daki bazı fırsatçılar,  ev kiralarını ve taşıma ücretlerini fahiş fiyatlarla kanatlandırıp uçurmuşlar. Liberal ekonomi dedikleri bu olsa gerek... Vicdan ekonomisi ise açgözlülükle biriken malın-mülkün-paranın arasında ara ki bulasın!

Bakınız ahali!

Sadede gelin, şovu falan da bırakın. Kimse aptal değil, herkes kimin ya da kimlerin neyi niçin yaptığını çok iyi biliyor. Onun için gerçekleri görün ve gösterin. Depremler, bu ülkede can alıyor. Depremler, bu ülkede ağır hasarlar bırakıyor ve yaralar açıyor. Depremler, canları canlardan koparıyor. Ama 7,7 şiddetinde bir deprem Küba’da ne cana ne de mala dokunabiliyor. O zaman deprem şiddetli de olsa can ve mal kaybı yaşanmadan atlatılabilirmiş gerçeği ile yüzleşebiliriz. Yüzleşelim ve bunun için kafa patlatalım. Eğer ki deprem öncesi kafa patlatıp gövdemizi taşın altına koyarsak depremden sonra gövde gösterisine mahal vermemiş oluruz. Gövde gösterisi yapan bu geçit güruhuna,  depremzedelerin -içlerinden tabii- şöyle seslendiklerini duyar gibiyim: ‘‘Sizin başka işiniz gücünüz yok mu!’’

Ey ahali!

Deprem sonrası asıl meseleler değil de deprem bağlamında siyasi meseleler konuşuluyorsa hiç kusura bakmayınız bunun adı:

İNSANLIK DEĞİL, İNSAFSIZLIKTIR. VE BUNU TÜRKİYE’DE HERKES YAPAR HALE GELDİ. BUNU VİCDANINIZIN SESİNİ DİNLEYEREK HALE YOLA KOYUN. YOKSA İNSAFSIZLIĞIN İNSANLIK DİYE SATILDIĞI ZAMANLAR NORMALLEŞECEK.

Ne diyelim?

Bir gün birilerinin sorumsuzluğu yüzünden en yakınınızdakilerin hayattan koparıldığını görün, ondan sonra etrafınızdakiler alakasız konular üzerinde tartışıp dursunlar, bakalım haletiruhiyeniz ne olacak?

Depremzedeleri anlayan ve hisseden bir Allah’ın kulu yok ne yazık ki!

Herkes varsa yoksa olayı kendi lehime nasıl çeviririm derdinde...

AH ŞU SİYASET!

Eski zamanlardaki gibi yeniden işe yaramaz ve halden anlamaz duruma geldi.

Ülkemdeki bu hali gördükçe de şöyle sesleniyorum arşıalaya:

oportünist açgözlüler el koydu yeryüzüne

sen aç ve açıkta kaldın bu tokgözlülük ile

şimdi beni dinle

önce

göz koy gökyüzüne

sonra

hayallerini süsle düşünde

bir yıldız olsun yavuklun gökyüzünde

en sonunda ise

hayallerini gelinlik gibi giydirip

KAÇ yeryüzünden o yıldız ile

ele ele

güle güle

o DÜŞLER ÜLKESİNDE

bizi bekle...

Bir öneri:

Başkentgaz bir kesime hitap eden ve ideolojik bir kurum olan Ensar Vakfı yerine bağışlarını, genellilik ve eşitlik ilkesi gereği MEB bünyesindeki tasarım beceri atölyelerine yaparak ve bu atölyeleri eğitimde fırsat ve imkan eşitliği icabı ülke genelinde çoğaltarak eğitime büyük bir katkı ve yarar sağlamış olur. Bu da KAMU YARARINA olur.

Saygılarımla...

Yusuf SEVİNGEN