https://static.daktilo.com/sites/71/uploads/2020/01/30/trump-netanyahu-1580389421.jpg

Trump'ın sözde barış planının tek tek maddeleri ve asıl amacı...

ABD Başkanı Trump ve İsrail Başbakanı Netanyahu, Beyaz Saray'da düzenledikleri ortak basın toplantısında, sözde Orta Doğu barış planını kamuoyuna açıkladı.

Orta Doğu'ya kan ve zulümden başka bir şey getirmeyen Amerika, kirli elini şimdide Filistin'in üzerine koydu. ABD yönetiminin İsrail-Filistin meselesine sözde çözüm bulmak için hazırladığı 80 sayfalık sözde 'Barış Planı', Filistin topraklarındaki İsrail işgalini güçlendirecek maddeler içeriyor.

SÖZDE PLANIN ASIL AMACI NE?

Sözde planın maddelerine bakıldığında, 'Barış' sözcüğü sadece planın başlığında kalıyor. Filistinlileri dahil etmeden hazırlanan planın açıklandığı basın toplantısında hiçbir Filistinli yetkili yoktu. Ayrıca Trump yönetimi iki yıldır hiçbir Filistinli ile görüşmedi. ABD-İsrail ortaklığında hazırlanan planın asıl amacı olarak, İsrail'in Batı Şeria'daki yasadışı yerleşimlerini ve Ürdün Vadisini de kapsayan işgalini meşrulaştırmak ve Kudüs'ü İsrail'in sözde bakenti yapmak öne çıkıyor. Ayrıca plan, özünde Filistin halkının tüm egemenlik haklarını İsrail'e veriyor.

İŞTE SÖZDE BARIŞ PLANININ MADDELERİ;

*Planda Kudüs tamamen İsrail'e bırakılacak.

*Filistin'e ait Havalimanı, deniz limanı bulunmayacak.

*Filistin devletinin ordusu olmayacak, sadece hafif silahlı polisi olacak.

*Batı Şeria'daki 100'den fazla kaçak Yahudi yerleşim yerlerinin İsrail'e bağlanması sağlanarak Batı Şeria işgal edilmiş olacak.

*Filistin'in 1967 sınırlarının da gerisine çekilecek. Filistin yönetimi her platformda 1967 öncesi sınırlaı geri istiyoruzu vurgularken, sözde 'Barış Planı'nda günümüz sınırlarının da gerisine çekilmesini içeriyor.

*Refah sınır kapısı göstermelik olarak Filistinlilere ait olsa da Refah'taki giriş çıkışlara İsrail ile anlaşan Sisi yönetimi karar verecek, İsrail istediğinde Refah kapatılacak. Bu hem kara hem deniz sınır kontrollerinin tamamen İsrail'in elinde olacağı anlamına gelmektedir.

*Böylelikle bağımsız devlet veriyoruz dedikleri Filistin tamamen abluka altında olacak. Müslümanların Filistin'i ziyaret etmesi, Filistinlilerin giriş-çıkışı İsrail denetiminde olacak.

*Filistin toprakları parçalı halde bulunacak ve parçalar köprü ve tüneller ile birbirine bağlanacak.

*Filistin topraklarında bulunan kaçak Yahudi yerleşim yerleri, İsrail'in kontrolüne verilecek ve karayolları ile İsrail topraklarına bağlı olacak.

*Kudüs bölünmez şekilde İsrail'in başkenti olacak. "Mescid-i Aksa'ya Müslümanlar özgürce girip ibadet edebilecek" ifadesi sözde barış planında kullanılsa da, Kudüs'ün İsrail'e verilmesiyle birlikte, İsrail el Halil Camii olayındaki örnek gibi Mescid-i Aksa'yı ikiye bölmeyi hedeflemektedir. El Halil Camii: 1997 yılında ikiye bölünmüştür. Caminin ikiye bölünme süreci 25 Şubat 1994 tarihinde radikal Yahudi Baruch Goldstein isimli teröristin 29 kişiyi katletmesi ve 3000 kişiyi de yaralaması sonucu cami ibadete kapatılmıştır. Saldırıdan 7 ay sonra cami ibadete açılmış 3'te 2'si Yahudi tarafına geçmiştir.