https://www.gercekgundem.com/images/posts/202001/165000_814x458.jpg

Erdoğan: Utanmadan deprem için toplanan paraların nereye gittiğini soruyor

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.

Erdoğan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef göstererek "Bay Kemal, sen kiminle cirit attığının farkında değilsin. Depremlerden sonra harcanan para, toplanan vergilerin 5 katı kadardır" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

- Deprem haberiyle birlikte 3 bakanımı hemen Elazığ'a gönderdim. Anında oraya ulaşarak, o günden bugüne orada bu çalışmalara hep birlikte katıldılar. Ve terk etmediler. Dün İçişleri Bakanım Ankara'da yapılan Milli Güvenlik Kurulutoplantısı için geldi, tekrar Elazığ'a döndü. Aynı şekilde Sağlık Bakanım, son salgın hastalıkla ilgili olarak Ankara'ya geldi ve buradaki çalışmalara bizzat kendisinin yapması gereken müdahaleler sebebiyle geldi.

- Genel başkan vekilim, genel başkan yardımcılarım onlar da aynı şekilde deprem bölgesinde bulunmuşlardır. Değerli kardeşlerim, şahsım da hemen ertesi gün giderek çalışmaları yerinde gördüm. Sonra Malatya'ya gittim. Sonra orada halkta iç içe olduk. Onlarla dertleştik. Daha sonra Ankara'ya dönerek malum uzun yolculuk için İstanbul'a geçtim. 

DEPREM VERGİLERİ

- Bizim tarihimizde Erzincan depremi vardır, meşhurdur. Sakarya, Düzce, Bolu, Kocaeli bu depremler vardır, malumdur. CHP Genel Başkanı tarih cahili bilmez. Ben cezaevinden yeni çıkmıştım, deprem olunca hemen o bölgelere gittim. Biz dertliyiz. Ya bunun haberi yok. Sorun Van Depremi'nden haberi var mı? Yoktur.

- 20 katrilyona yakın para, eski parayla... Utanmadan soruyor, 'Deprem için toplanan para nereye gitti?' diye. Deprem için toplanan para buralara gitti. O zaman milli bütçeden de para ayırdık. Van'ın suyu yoktu suyu, devlet su işlerini seferber ettik. O suyu getirme işi Van Büyükşehir Belediyesi'ne aitti. Terör örgütüyle el ele olan bu belediye, halkı susuz bırakmıştı. Deprem için toplananları git yerinde gör. Van depreminden sonra Edremit'i, Gölcük depreminden sonra Gölcük'ü yeniden inşa ettik. Milli bütçeden de verdik. Bay Kemal, sen kiminle cirit attığının farkında değilsin. Depremlerden sonra harcanan para, toplanan vergilerin 5 katı kadardır.

- Türkiye’yi onca acısının arasında bu tür tartışmaların içine çekenleri de kınıyorum ve sevgili milletime havale ediyorum.

KUDÜS

- Filistin topraklarında korsan bir şekilde kurdurulan İsrail haksız ve hukuksuz şekilde bugünkü sınırlarına ulaştı. İsrail'in de gözü doymuyor. Son olarak ABD'nin desteğiyle işgal altındaki Filistin topraklarını ilhak anlamına gelen bir planı devreye almaya çalışıyor. Bu planla işgal edilen Filistin topraklarının ilhakı amaçlanıyor.

-  Görünürde iki devletli çözümü kabul eden ama esaste Filistin'i yok eden bu planı asla tanımıyor ve kabul etmiyoruz. Kudüs kırmızı çizgimizdir. Başta Suudi Arabistan, sesin çıkmıyor sesin, ne zaman çıkacak? Ya Abu Dabi yönetimi, bir de oraya katılıp alkış tutuyorlar. Yazıklar olsun.

- Başlarında kipa olanlar da alkış tutuyor, onlar da alkış tutuyor Hristiyan dünyasının da Kudüs'e sahip çıkması lazım. Bu işin başını çeken Trump, Hristiyan değil mi? Bu olaylar karşısında Hristiyan dünyası herhalde eli kolu bağlı kalmayacak? Kudüs'te Hristiyanların da hakkı var.

SURİYE

- Son dönemde önemli gelişmelerin yaşandığı yerlerden ikisi de Suriye ve İdlib'dir. Esed rejimi saldırılarını artırmıştır. Rusya ile bir mutabakat imzalamıştık. Bu mutabakat Esed rejimini destekleyen Rusya tarafından kanla adım adım delinmekte, bozulmakta, ihlal edilmektedir. Suriye'deki her gelişme Türkiye için en az kendi sınırları içindekiler kadar önemlidir, hayatidir, kritiktir. Halen 3.6 milyon Suriyeliyi topraklarında barındıran ülkemizin yeni bir göç dalgasına tahammülü yoktur. Hiçbir ülkenin siyasi ve ekonomik çıkarı Türkiye'nin güvenlik ve istikbal çıkarlarından daha önce olamaz. Bu bakımdan Suriye'nin hiçbir bölgesindeki duruma seyirci kalmayacağız, kalamayız. Bizim topraklarımıza tehdit oluşturan kim varsa gereğini yapacağız. İdlib'deki durumun süratle normale döndürülmemesi halinde yeniden aynı duruma başvurmaktan başka çaremiz kalmayacaktır. Barış Pınarı Harekâtı bölgesinde de aynı yol ayrımına gidiyoruz. Hiç kimde Türkiye'yi rejimin zulmüne rıza göstermeye zorlamaya hakkı yoktur. Bölücü terör örgütünün Suriye'nin herhangi bir yerinde Türkiye için fitne ve ihanet çukuru açmasına izin vermeyeceğiz. Gerekirse teröristlerin bulunduğu her yere bir fiil giderek bu oyunu bozacağız. 

- Suriye'deki krizin tek çözümü bu ülkenin vatandaşlarını kucaklayan siyasi bir çözümün hayata geçirilmesidir. 

"Askeri güç kullanmak dahil ne gerekiyorsa yapmaktan çekinmeyeceğiz"

- Biz Türkiye olarak tüm samimiyetimizle Suriye’nin tüm halkıyla birlikte istikrarını ve güvenliğini istiyoruz bunun için de askeri güç kullanmak dahil ne gerekiyorsa yapmaktan çekinmeyeceğiz. ülkemizi Suriye'de çıkmaza sürükleyerek dikkatimizi dağıtmaya çalışanların hesapları tutmayacaktır. Bu duruşumuzun Libya'da sergiliyoruz. Hafter gibi ücretli bir lejyonerle değil biz oradaki ilişkimizi BM Güvenlik Konseyi'nin tanıdığı Sarrac'la yönetiyoruz Ama maalesef birçok ülkeler Abdabi yönetiminin adeta memuru konumundaki Hafter'le yürütüyorlar. 

- İçeride ve dışarıda yapacak çok işimiz var. Kurulduğu günden beri Türkiye'yi kalkındırmanın mücadelesini veren AK Partinin sorumluluğu giderek artıyor. Türkiye'nin önünü kesmek istikrarını bozmak, gücünü kırmak isteyenler gece gündüz bizi zayıflatmaya çalışıyor. Bu tablo karşısında bize düşen daha çok daha çok daha çok çalışmak, milletimizden aldığımız desteği daha da artırmaktır.