https://static.daktilo.com/sites/71/uploads/2020/01/31/doktor-hatasi-ve-malpraktis-konusunda-hasta-bilinci-artirilmali-1580450755.jpg

Doktor hatası ve Malpraktis konusunda hasta bilinci artırılmalı

Malpraktis kavramı Türkiye’de çok fazla bilinmiyor, Malpraktis Hukuki Açıdan Nedir?

Doktor Hatası ve Malpraktis kavramları ülkemizde son dönemde merak edilen konular arasında yerini aldı. Sağlık sektörünün hızlı bir biçimde ticarileşmesinin getirdiği sıkıntıların başında da yanlış teşhis, yanlış tedavi veya sağlık çalışanları sebebiyetiyle oluşan mağduriyetler yer alıyor. Hastane hatası, doktor hatası, malpraktis, doktor hatası tazminat davaları, hastane hatası tazminat davaları gibi konular da hukuk açısından dikkatli bir biçimde incelenmesi gereken bir noktaya geldi.

Sağlık hukuku ve tıp hukuku alanlarında faaliyet gösteren Mil Hukuk Bürosu Avukatı Bilgehan Utku ile gerek hastaneler ve sağlık kuruluşları gerekse hastalar açısından bu kavramların neler olduğu üzerine konuştuk.

Soru: Malpraktis kavramı Türkiye’de çok fazla bilinmiyor, Malpraktis Hukuki Açıdan Nedir?

Cevap: Malpraktis gereği gibi ifa etmemek, kötü ifa etmek demek olup kötü ifanın tıptaki görünüm şeklidir. Malpraktis klasik tanımlama ile; Doktorun, hekimin tedavi sırasında standart uygulamayı yapmaması, beceri eksikliği veya hastaya tedavi vermemesi ile oluşan zarar olarak tanımlanabilir. Tıp alanında özel hastanelerin edimlerinin nitelik eksikliği, kötü tıbbi uygulaması malpraktis olarak adlandırılır. Malpraktis Türk Tabipler Birliği Meslek Etiği Kuralları içinde; bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi, hekimliğin kötü uygulanması olarak nitelendirilmektedir.

S: Doktor hatası veya hastane hatası sebebiyle mağdur olan hastalar ne yapmalı?

C: Tabiki öncelikle bu konunun uzmanı bir avukata danışmalarını tavsiye ederim. Çünkü tıp hukuku, sağlık hukuku ve bu alanda mağdur olan kişilerin tazminat davalarının yönetilmesi uzmanlık gerektiren bir konudur. Zira kişinin maddi kaybının yanı sıra bu tür davalarda en çok ön plana çıkan manevi zarardır. Kişinin uzuv kaybı dolayısıyla yaşayabileceği maddi kayıp ile manevi kaybın kıyası dahi yapılamayacağından uzman bir avukattan destek alınması davaların yönetimi bakımından çok büyük önemi haizdir. Bu durumda zaten vekalet ilişkisi gereği müvekkilinin haklarını ihlal etmeden özen gösterme yükümlülüğü ile yerine getirme görevini üstlenecek olan avukat gereğini yerine getirecektir.

S: Doktor veya sağlık çalışanları tarafından yapılan yanlış bir işlemin hata sayılabilmesi veya hata olarak görülmesi hangi durumlarda olur?

C: Tabi bu durum bilirkişi incelemesine tabi olduğundan dolayı mahkeme tarafından kusur araştırması yaptırılacak hekimin sorumluluğuna gidilebilmesi için zarara yol açan olayda illiyet bağı araştırılacak ve malpraktis mi yoksa komplikasyon mu olduğu ortaya çıkacaktır. Ancak haksız fiilin kanunumuzdaki unsurları; hukuka aykırı bir fiil gerçekleşmiş olmalı, bundan dolayı zararın meydana gelmiş olması, fiil ile zarar arasında illiyet bağının varlığı şarttır. Bu durumlar sağlık çalışanları tarafından gerçekleştirildiğinde hukuki sorumluluğa gidilebilecektir.

S: Hastaların bu hatalardan dolayı ne tür hakları doğuyor? Hastaların bu anlamda temel hakları nelerdir?

C: Hastaların birçok hakkı bulunmaktadır. Nitekim 1998 yılında yürürlüğe giren Hasta Hakları Yönetmeliği ile Lizbon sözleşmesi ile Amsterdam sözleşmesinde yer alan hasta haklarına ilişkin hususlar karma olarak hukuk sistemimize yerleştirilmiştir. Hasta hakları kavramı içerisinde bilgilendirilme hakkı, aydınlatılma hakkı, hekim seçme hakkı, tedaviyi reddetme hakkı gibi hakları bulunmaktadır.

S: Malpraktis süreci bir hasta ve hastane tarafından nasıl yürütülmeli? Bu konuda dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

C: Tabi hastalardan ziyade hekimlerimiz bir tıbbi müdahaleyi gerçekleştirirken tabi ki de hastanın zararına bu tedaviyi gerçekleştirme kastı içerisinde girmemektedirler. Birçok hekim müvekkilimizin başına gelen malpraktis davalarında hekimlerimizin hastaya müdahalede bulunurken iyi niyetle hareket ettiğini ve bu yüzden aleyhlerine davalar açıldığına şahit olmaktayız. Hekimlerimiz çok iyi niyetliler ve bu iyi niyetlerini hastalara göstermek isterken bu iyi niyetleri bazen sorumluluk davalarına yol açabiliyor. Malpraktis sürecinin yürütülmesi konusunda nasıl ki hastalar başlarına doktor hatası sebebiyle bir zarar geldiğinde uzman bir avukata başvurmaları tavsiye olunuyorsa aynı şekilde hekimlerin ve özel hastanelerin de uzman tıp hukuku avukatı ya da sağlık hukuku avukatından profesyonel destek almaları tavsiye olunur.