https://static.daktilo.com/sites/71/uploads/2019/12/09/in.jpg

"Uygur Müslümanları çok mutlu!"

Çin yönetimi sözde 'Mesleki eğitim merkezi' olarak tanımladığı toplama kamplarında bulunanların çoğunun mezun olarak evlerine döndüğünü ve mutlu bir yaşam sürdüğünü iddia etti.

Çin yönetiminin Sincan (Doğu Türkistan) Valisi Şöhret Zakir, 'mesleki eğitim merkezi' olarak tanımladığı toplama kamplarında bulunanların çoğunun mezun olarak evlerine döndüğünü ve 'mutlu bir yaşam sürdüğünü' iddia etti. Euronews'ta yer alan habere göre Pekin'de düzenlediği basın toplantısında konuşan Çin Komünist Partisi'nin Doğu Türkistan'daki kıdemli temsilcisi Uygur kökenli Şöhret Zakir, ABD Temsilciler Meclisi'nin Uygur Türklerine yönelik baskı politikalarından dolayı Çinli yetkililere yaptırım uygulanmasını öngören yasa tasarısını kabul etmesine sert tepki gösterdi.

Çin Komünist Partisi'nin Doğu Türkistan'a atadığı Sincan Valisi Şöhret ZakirReuters "Sincan'daki etnik gruplara mensup insanlarının hayatları terör tehdidi altındayken ABD sağır kesilmişti." diyen Zakir, "Şu anda Sincan'da toplum sürekli gelişiyor ve tüm etnik kökenlerden insanlar barış içinde yaşıyor ve çalışıyor. ABD tedirgin bunun için de Sincan'a (Doğu Türkistan) karşı bir karalama kampanyası başlattı. Ancak hiçbir güç, Sincan’ın istikrar ve kalkınma yönündeki ilerlemesini durduramayacak." diye konuştu.

Hızını alamayan Komünist Parti'nin Doğu Türkistan Valisi, ABD Temsilciler Meclisi'nin, Çin'in Uygurlara yönelik muamelesini kınayan adımının "uluslararası hukukun ağır ihlali ve Çin'in iç işlerine müdahale" olduğunu öne sürdü.

Temsilciler Meclisi, Çin'i azınlıklara yönelik tutumundan ötürü kınamış ve Çinli yetkililere ilave yaptırımlar öngören yasa tasarısını 1'e karşı 407 oyla kabul etmişti.

Ancak ÇKP'li yöneticinin iddiası diasporada bulunan Uygurlar ve uluslararası kamuoyu tarafından yalanlandı. Uygurlar, akrabalarından haber alamadıklarını ve çoğunun kayıp olduğunu dile getirdi.

BM başta olmak üzere insan hakları örgütleri, Çin yönetiminin 1 ile 3 milyon arasında Uygur ve diğer Türk toplumlarına mensup kişileri toplama kamplarında tuttuğunu belirtiyor.

Şöhret Zakir, kamplarda tutulan kişilerin sayısına ilişkin uluslararası basında yer alan rakamların tam bir hayal ürünü ve uydurma olduğunu kaydetti.

ÇKP'li yetkili temmuz ayında da benzer açıklamalarda bulunmuş ve 'mesleki eğitim merkezlerindeki' tüm 'öğrencilerin' eğitimlerini tamamlayarak evlerine döndüğünü ileri sürmüştü.

Pazartesi günü aynı ifadeleri yineleyen Zakir, 'hür iradeye' dayalı olarak eğitimlere devam edileceğini ve insanların söz konusu programlara gidip gelme özgürlüğünün bulunduğunu söyledi.

Uygurlar, Pekin yönetiminin terörle mücadele adı altında Uygurlara yönelik faaliyetlerinin 'asimilasyon' olduğunu ve Çin'in kendilerine karşı 'soykırım' uyguladığını belirtiyor.

KAMPLARDA NE OLUYOR

 Geçtiğimiz günlerde Çin hükümetinin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki kamplarda tutulan Uygur Türklerine uygulanması için verdiği beyin yıkama talimatlarına ilişkin ilk defa resmi bir belge basın kuruluşlarına sızdırılmıştı. Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu'na (ICIJ) sızdırılan ve BBC'nin Panaroma programıyla Guardian gazetesi gibi basın kuruluşlarının incelediği Çin hükümeti belgelerinde, kamplarda tutulan yüz binlerce Müslüman Uygur Türkünün güvenlikli hapishanelerde kilitli tutulduğu, cezandırıldığı ve beyninin yıkandığı ortaya çıkmıştı.

Belgelerde hangi talimatlar veriliyor?

Kamplar bütüncül fiziksel ve zihinsel kontrol sistemine sıkı bir şekilde riayet etmeli. Koğuşlar, koridorlar ve binaların geneli birden fazla kilitle kontrol altında tutulmalı. Her binanın çevresi tellerle çevrilmeli. Kampların girişine kamptan sorumlu bir polis karakolu inşa edilmeli. Gözlem kuleleri ve gardiyanlarla sürekli gözetim sağlanmalı.

Mahkumlar kalıcı olarak kamplarda tutulabilir. En erken bir yılın sonunda programı tamamlayıp serbest bırakılabilirler.
Kamplar puanlama sistemiyle çalışmalı. Mahkumlar, ideolojik dönüşüm, disipline uyum ve eğitim alanlarında kredi toplayabilir.

Mahkumlara haftada bir kez telefon görüşmesi, ayda bir kez ise video konferans görüşmesi izni verilebilir. Bu görüşme hakları ceza olarak ellerinden alınabilir.

Mahkumların kaçışını engellemek birincil öncelik. Kamptakiler 7 gün, 24 saat kameralarla takip edilmeli. Kamp içerisinde hiçbir kör nokta bırakılmamalı.

'Merhamet göstermeyin'

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping belgelerden birinde Komünist Parti üyelerine, "Sincan'da terörle ve bölücülükle mücadelede kesinlikle merhamet göstermeyin" çağrısında bulunduğu ortaya çıkmıştı.