Sağlık hizmetlerinde adaletsizlik: Atanmışa kıyak, vatandaşa ilave ücret
Vatandaşlar, sağlık kurumlarına adım attığı andan itibaren ek ücret ödemek zorunda bırakılırken Cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar, milletvekilleri, Danıştay ve Yargıtay üyeleri ile bunların yakınlarına ‘ayrıcalıklı tedavi yardımı’ hakkı verildi.
Vatandaş, sağlık kurumuna adım attığı andan itibaren muayene, tıbbi malzeme, ilaç, reçete adı altında ek olarak cepten Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) katılım payı ve özel sağlık kurumlarına da ayrıca ilave ücret ödemek zorundayken; atanmış Cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar, Danıştay ve Yargıtay üyeleri ile bunların emeklileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerine milletvekillerine uygulanan ‘ayrıcalıklı tedavi yardımı’ hükmü getirilerek imtiyazlı sağlık hakkı verildi.
'AYRICALIKLI' UYGULAMALAR
BirGün'ün haberine göre, 24 Aralık 2017 tarihinde yayımlanan 696 Sayılı Kanun Hükmünle Kararname (KHK) ile Danıştay, Yargıtay üyeleri ile bunların emeklileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin sağlık giderleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin tabi oldukları hükümler ve esaslar çerçevesinde Danıştay ve Yargıtay bütçesinden ödenir hükmü getirilmişti.
Şimdi ise Mecliste kabul edilen 144 sıra sayılı torba kanun ile atanmış Cumhurbaşkanı yardımcıları ve Bakanlar ile bunların emeklileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin sağlık giderleri TBMM üyelerinin tabi oldukları hükümler ve esaslar çerçevesinde Cumhurbaşkanı yardımcıları için Cumhurbaşkanlığı bütçesinden, Bakanlar için görevlendirildikleri son bakanlık bütçesinden karşılanır hükmü getirildi.
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve atanmış Bakanların, bakmakla yükümlü olmadıkları anne ve babalarının sağlık giderlerinin de milletvekillerinin tabi olduğu hükümler çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı ve bakanlık bütçesinde ödenmesi kabul edildi.
Kanun görüşmelerinde muhalefet milletvekilleri tarafından verilen ‘Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, bu görevde bulunmuş olanlar ile bunların eşleri ile bakmakla yükümlü oldukları aile fertleri ve ölenlerden Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilişiği bulunmayan dul ve yetimlerin sağlık giderleri Cumhurbaşkanlığı bütçesinden ödenir’ önergesini iktidar milletvekilleri reddetti.
Oysa sosyal güvenlik sisteminde kamu görevlilerin yakınları için sağlık yardımlarından yararlanma hakkı ‘bakmakla yükümlü olmak’ koşuluna bağlandı. Bu koşulun Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar için aranmaması onlara ömür boyu tanınmış bir imtiyaz niteliğinde.
VATANDAŞLARA KATILIM PAYI
>>Muayene katılım payı; 2’nci basamakta 6 TL, Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde 7 TL, Üniversite Hastanelerinde 8 TL, Özel sağlık hizmet sunucularında 15 TL.
>>Tıbbi malzeme katılım payı; vücut dışı protez ve ortezlerden, yüzde 10-yüzde 20 oranında katılım payı alınır. Ancak Her bir ortez ve protez için katılım payı tutarı brüt asgarî ücretin %yüzde 5’ini geçemez.
>>Ayakta tedavide sağlanan ilaçlar için katılım payı; kurumca bedeli karşılanan ilaçlar için kişilerden yüzde 10–yüzde 20 oranında katılım payı alınır. Ayrıca her bir reçete için; 3 kutuya kadar temin edilen ilaçlar için 3 TL, 3 kutuya ilave temin edilen her bir kutu ilaç için 1 TL katılım payı,
>>Yardımcı üreme yöntemi katılım payları; birinci denemede yüzde 30, ikinci denemede yüzde 25, üçüncü denemede yüzde 20 oranında olmak üzere bu tedaviler için belirlenen bedeller üzerinden katılım payı,
>>İlave ücret; kurumla sözleşmeli vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca kişilerden Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki (SUT) sağlık hizmetleri bedelinin yüzde 200’ü,
>>Öğretim üyesi muayenesinde ilave ücret; üniversite hastanelerinde öğretim üyelerinin mesai saati sonrası poliklinik muayenesinde muayene bedelinin iki katı, her bir işlem için sağlık hizmeti bedelinin bir defada asgari ücretin iki katına kadarlık kısmı,
>>Kardiyovasküler cerrahi işlemler ile işitsel implant işlemlerinde ilave ücret; yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında öğretim üyesi tarafından verilen kardiyovasküler cerrahi işlemler ile işitsel implant işlemleri için,
>>Otelcilik hizmetlerinde ilave ücret; çift yataklı odalarda standart yatak tarifesi işlem bedelinin 1,5 katı, tek yataklı odalarda ise 3 katı,
>>İstisnai sağlık hizmetlerinde ilave ücret; istisnai sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden SUT eki listelerde yer alan işlem bedellerinin 3 katı,
>>Acil servislerde ilave ücret; acil servislerde verilen ve SUT eki EK-2/B Listesinde yer alan 520.021 kod numaralı ‘Yeşil alan muayenesi’ adı altında kişilerden ilave ücret,
>>Fark ücreti; kurumla sözleşmeli eczaneler, eşdeğer ilacın fiyatı arasında oluşacak fark ücreti, Kurumla sözleşmeli optisyenlik müesseseleri de görmeye yardımcı malzeme bedeli arasında oluşacak fark ücreti kişilerden alınıyor.
Genel sağlık sigortalıları veya bakmakla yükümlü olunan kişiler, Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) katılım payı, sözleşmeli/protokollü özel sağlık kurumlarına da ayrıca ilave ücret ödüyor.
ATANMIŞLARA İMTİYAZLI HİZMET
Atanmışların ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin sağlık giderleri milletvekillerinin tabi olduğu hükümler çerçevesinde kurumları tarafından karşılanmakta, ceplerinden hiçbir ücret alınmıyor.
Özel veya kamu sağlık kurumu ya da kuruluşunca yapılan bütün işlemler sonucu ödenmesi gereken tedavi giderlerini kurumları ödüyor.
KIYAK GEÇİYOLAR
Sağlık hizmetlerine erişimde eşitsizliklerin arttığı, tıbbi hizmetlere erişmenin parası olmayan vatandaşların büyük bir çoğunluğu için adeta imkânsız hale geldiği bir süreçte atanmışlara ve aile fertlerine kıyak geçiliyor.
Vatandaşların sağlık hizmetine ulaşabilmeleri için sadece Genel Sağlık Sigortası primi ödemeleri yeterli olmayıp ek olarak cepten SGK’ye katılım payı, vakıf üniversitelerine ve özel sağlık kuruluşlarına SUT’taki bedelin yüzde 200 kadarını ilave ücret olarak ödemeleri zorunlu. Atanmışlar ile bunların emeklileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertleri, sözleşmeli/protokollü sağlık kurum ve kuruluşlarına katılım payı ve ilave ücret ödemiyor. Ayrıcalıklı tedavi ve sağlık hakkı ile ömür boyu bir ayrıcalık oluşturuluyor.
Oysa Anayasamız ‘Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı’nı hükmediyor. Düzenlemeler Anayasa’nın 10’uncu maddesinde tarif edilen ‘Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar’ ilkesine aykırı.